Giriş Saati : 19.10.2008 11:39 Güncelleme : 19.10.2008 14:59
Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Türkiye'nin, uluslararası sorunların diyalog yoluyla çözümlenmesini desteklediğini belirterek, "Birikimimizi, tecrübemizi, analiz gücümüzü Güvenlik Konseyi'ne taşıyacağız." dedi.
Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi üyeliğine seçildiği toplantıya katılan Ali Babacan, Türkiye'ye döndü. Ankara Esenboğa Havaalanı'nda bir açıklama yapan Bakan Babacan, Türkiye'nin BM Genel Kurulu'nda yapılan gizli oylamada 192 ülkeden 151'nin desteğini sağlayarak 2009- 2010 dönemi için Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçildiğini vurgulayarak, elde edilen başarının üç temele dayandığını kaydetti.
Oylamadaki başarıyı getiren üç temeli, "Türkiye'de son 5 - 6 yılda gerçekleştirilen ve tüm dünyanın takdirini kazanan reformlar, son 5- 6 yılda uygulanan başarılı ve akıllıca dış politika ve bu başarıların iyi bir iletişimle dünyaya tanıtılmış olması" olarak açıklayan Bakan Babacan, Türkiye'nin Güvenlik Konseyi adaylığının açıklandığı Temmuz 2003'den beri Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve kendisinin tüm ülkelerle yapılan ikili temaslarda konunun gündeme getirildiğini ve destek istendiğini söyledi.
Oylamanın gizliliğine işaret eden Bakan Babacan, daha önce yapılan oylamalarda yazılı destekte bulunacağını açıklayanların olduğunu ancak, oylamanın gizliğinin nedeniyle oyların farklı kullanabildiğine dikkat çekti. "Buradaki başarının kilit faktör, gönülleri kazanmaktadır" diyen Ali Babacan, Türkiye'nin 192 üyenin üçte ikisi olan 128 oydan çok daha fazla destek almasının önemine işaret etti. Türkiye'nin 192 ülkeden 151'inin oyunu aldığını, bunun da yüzde 80'e varan bir destek anlamına geldiğini ifade eden Babacan, Türkiye'nin belli bölgelerden değil, dünyanın her bölgesinden yaygın bir destek aldığını kaydetti.
Bakan Ali Babacan, BM Güvenlik Konseyi'nin önemli bir karar organı olduğunu, kararlarının yaptırım gücünün bulunduğunu belirterek, Türkiye'nin yaklaşımı son derece önemli olacaktır. Türkiye uluslararası sorunların diyalog yoluyla çözümlenmesini destekleyecektir. Birikimimizi, tecrübemizi, analiz gücümüzü Güvenlik Konseyi'ne taşıyacağız" diye konuştu.
Terörle mücadelede kapsamında gündeme getirilen bazı yasal düzenlemelerle ilgili bir soruya cevap veren Bakan Ali Babacan, Türkiye'de demokrasi ve insan hakları alanında yapılan reformların giderek derinleştiğini söyledi. Bakan Babacan, "Bu özgürlüklerin, temel hakların da daha iyi uygulanıyor olması kuşkusuz pek çok alanı kapsadığı gibi basın alanını da kapsıyor.
Öte yandan, özellikle şu anda bizim devlet olarak, millet olarak vermekte olduğumuz bir terörle mücadele söz konusudur Ve terörle mücadele söz konusu olduğunda tüm kurumlarımız, sivil kurumlarımızın, sivil toplum örgütlerimizin, medyamızın, iş dünyamızın, hep beraber Türkiye'nin yüksek menfaatlerini dikkate alarak, bir tutum ve davranış içinde olmasını ben önemsiyorum. Burada, topyekum bir çalışmamız, bir beraberlik ve dayanışma içinde olmamız ve teröre karşı, terör örgütüne karşı tek bir vücut olarak hareket etmemiz son derece önemlidir. Ancak bunu başardığımız noktada biz terörle mücadelede başarılı olacağız" şeklinde konuştu.
ABD'de Demokrat Parti'nin Başkan adayı Barack Obama'nın Türkiye'nin Kıbrıs'ta işgalci olduğu yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Bakan Ali Babacan, ABD'de bir seçim kampanyasında sona yaklaşıldığını, adayların çeşitli grupların eğilimlerini gözünde tuttuğunu hatırlattı.
Seçimlerden sonra iş başına gelindiğinde durum değiştiğini vurgulayan Bakan Babacan, adayların dış politika danışmalarıyla çok yoğun ama sessiz temas trafiği yürüttüklerini kaydetti. Ali Babacan, "Kim seçilirse seçilsin yeni yönetimle çalışmaya hazırız, yeni yönetimle farklı alanlarda ilişkilerimizi geliştirmeye hazırız. Ancak seçim dönemini, bu dönemin içinde bulunduğu özel şartları mutlaka dikkate alarak değerlendirmek lazım. Söylemleri, yaklaşımları bu çerçevede düşünmek gerekir." diye konuştu.