Üç Maymun filminin 45. Antalya Film Festivali’ndeki galası, Cannes Film Festivali’ni andıran görüntülere sahne oldu.
Gördük, duyduk beğendik!
OLKAN ÖZYURT ANTALYA
18.10.2008
Nuri Bilge Ceylan'a Cannes'dan 'En İyi Yönetmen' ödülü getiren Üç Maymun filmini eleştirmenlere sorduk: Altın Portakal'ın favorilerinden biri olan yapım, Ceylan'ın önceki filmi Uzak'ın da ötesine geçiyor..
Nuri Bilge Ceylan, Üç Maymun filmiyle Cannes'da en iyi yönetmen ödülü kazanınca sinema dünyamız büyük bir sevinç duymuştu. Film, bu duygularla, 45. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde gösterilince bu sefer Ceylan'ın huzurunda yaşanan kolektif bir tebriğe dönüştü. Antalya'daki gösterim öncesi yönetmen Ceylan'ın ismi anons edilince, dakikalarca film ekibi alkışlandı. Gösterim sonrasında da bu alkış seslerinin ardı arkası kesilmedi. Atatürk Kültür Merkezi'nde yapılan gösterimde sinema salonu doldu, taştı.
*GALADAN FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ...
DİĞER FİLMLERİNDEN ÇOK FARKLI
Üç Maymun ise, bir ailenin parçalanmamak için bilinen gerçekleri gizlemesi üzerine kurulu. Ceylan'ın diğer filmlerine göre hem hikaye hem de karakterler, daha belirgin. Görsel atmosfer ise, neredeyse kusursuz. Filmin oyuncuları Yavuz Bingöl, Hatice Aslan, Ahmet Rıfat Şungar ve Ercan Kesal, her türlü övgüyü hak ediyor. Bu koşullar altında, ödüllü filmi, sinema yazarlarına sorduk.
NE SÖYLESEM ÖVGÜ OLUR
TUNCA ARSLAN NURİ Bilge Ceylan için, tıpkı Stanley Kubrick gibi filmleri arasında ayrım yapmam, "en iyi filmi şudur, şu filmi şundan daha iyidir" demem mümkün değil. Ceylan günün birinde dev bütçeli saçma sapan bir Hollywood yapımına imza atmadığı takdirde de bu düşüncemin değişeceğini sanmıyorum. Üç Maymun, çok iyi oynanmış benzersiz bir ışık çalışmasının perdeye damga vurduğu bir film. Kısaca, ne söylesem övgü olur.
HER KARESİNDE BECERİ VAR
ÖVGÜ GÖKÇE ÜÇ Maymun bildik bir hikayeyi alışılmadık bir görsel dünya ve üslup kurarak anlatıyor. Aşırı yakın plan çalışması ve filmin her karesine sinen yönetmenlik becerisi hayranlık uyandırıcı. Ceylan'ın imzasını taşıyan filmin hikaye ve üslup arasında kurduğu ilişki, dünya ölçeğinde özgün bir sinema diline işaret ediyor; daha da önemlisi, bu ülkedeki hikayeler ve onların anlatım biçimleriyle yeni baştan bir ilişki geliştirmeyi başarıyor.
SON DERECE ORİJİNAL BİR FİLM
TUNA ERDEM FİLMİN özellikle ses tasarımı tarihe geçecek nitelikte. Karakterlerin ruh hallerine denk düşen sesler tasarlanmış, sadece su sesi kullanarak öykünün geçmişinde yer alan olaylar izleyiciye aktarılmış. Filmde mekânların kullanımından, alan derinliği ile yapılan oyunlara ve renk skalasındaki oynamalara kadar ince elenmiş ve çok sıkı dokunmuş bir görsel anlatım yaratılmış ve sonuçta ortaya arabesk - noir diyebileceğimiz orijinal bir film çıkmış.
OYUNCULUK MUHTEŞEM, AMA...
UĞUR VARDAN CEYLAN'ın sinemasında eskiden de her kare bir tablo güzelliğindeydi ama bu kez karamsar bir havaya bürünen görsel estetik, hikâyenin açmazlarıyla alabildiğine uyum sağlamış ve kasveti artırdıkça artırmış. Filmi galiba 'süslü' sözcüğüyle ilk elde açıklamak gerekiyor. Öte yandan oyunculuklar kendi içinde muhteşeme yakın bir çizgide. Bu son derece başarılı biçimin ve süslü yapının altında ise, hikâyenin o denli güçlü olmadığı kanısındayım.
YILDIZLAŞMASI 'BALON' DEĞİL
MURAT ÖZER FİLM Ceylan'ın bir yönetmen olarak yıldızlaşmasının 'balon' olmadığını kanıtlar nitelikteydi. Hikâye anlatmanın farklı bir modeline yönelen sinemacı, yakın planlarla gözümüzün içine soktuğu 'muhasebe'sini üst düzey bir plastik anlayışıyla da bütünleyerek eşine ancak büyük yönetmenlerin yapıtlarında rastladığımız bir bileşime ulaşmıştı. Uzak'la eşdeğer gördüğüm Üç Maymun, üzerine düşündükçe bir adım öne geçmeyi başarıyor.
Yayın tarihi: 18 Ekim 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/18//haber,B99E65CB579F4666A5FF83EF6F71403B.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.