Aşkın peşindeki azgın tekeler!

Yıllar önce üniversitede okurken 'entel adam!'larla karşılaştığımda, onları herkes gibi gözümde büyütür ve onlara hayran hayran bakardım. Sonra tanıştığım bu entellerin 'anten!' adamlar olduklarını öğrendim. Bu adamlar hakkında zamanla kafamda gitgide sabit fikirler oluştu. O fikirler aynen şöyleydi: "İki duble rakı eşliğinde, iki çift güzel söz söyleyip, sonra da ortamdaki iki güzel çıtır kızdan birini kaldırıp dosdoğru yatağa atmak!" Geçen gün yeni gösterime giren 'Aşkın Peşinde' adlı filmi izlerken her nedense yukarıda yazmış olduğum bu düşünceler aklımdan geçti. 'Aşkın Peşinde' adlı filmde, kendisinden 30 yaş küçük kızlarda gençlik aşısı arayan karizmatik profesör David Kepesh'in, öğrencilerinden birine olan 'tutkulu aşkı!' nı anlatılıyordu.

TEKE SENDROMU!
Aslında filmin adını çevirmenler 'Aşkın Peşinde' değil de, 'Anten Teke Sendromda!' koymalıydılar. 'Aşkın Peşinde'de geçen sözüm ona 'tutkulu aşkı!' seyirciye yutturmak için şöyle bir çıkış yolu bulunmuş: Filmin daha ilk sahnelerinde Betty Davis'in şu sözüne yer verilmiş: "Yaşlılık heyecanlı değildir!" Betty Hanım'ın bu sözünü çürütmek için de büyük yazar Tolstoy'un şu sözü alınmış: "İnsanın hayatındaki en büyük sürprizler yaşlıyken olur!" Bir 'tıfıl yazar!' olarak büyük üstadın bu sözüne helallik getirecek bir halim yok. Ama bu sözün doğruluğunu da kabul edip, kendimi aptal yerine koyacak halim de yok. Peki, neden mi?"

TABİİ Kİ BİLEMEYİZ!
Hangi yaşta büyük olaylar yaşayacağımızı hiçbirimiz bilemeyiz tabii ki. Ama şöyle de bir gerçek var: "Filmde Tolstoy'dan alınmış bu sözü fazlaca 'erkeksi!' buldum." Betty Hanım'a ister istemez hak verdim. Çünkü bu dünyanın var olan gerçeğinde, yaşlılık kadın milleti için heyecanlı değildir. Öyleyse yaşlılık kimin için mi heyecanlı? 'Aşkın Peşinde' adlı filmi izleyenler bilir. O yaşta öğrencilerinden birine 'iş!' olan 'anteni kırık azgın teke sendromu!' yaşayan erkek için heyecanlı... Siz bakmayın film de adamın genç öğrencisi karşısında yaşlılık bunalımı geçirdiğine. Genç kızcağızı bal gibi de götürüp yatağa atıyor. Sonra da 'teni gibi kırışmış yüreğine gençlik botoksu!' yaptırıyor. 60 yaşından sonra yoldan çıkan diğer azgın tekeler gibi de kahkahalar atıp, şöyle diyor: "Yaşlılık arkamızdan iş çeviriyor!" Diyeceğim o ki sevgili okuyucularım; bu yaşlılık her ne hikmetse hep erkeğin arkasından iyi işler çeviriyor. Yaşını başının almış kadınların da kuyusunu kazıp, kıçlarına bir tekme atıyor.