Giriş Saati : 13.10.2008 11:02 Güncelleme : 13.10.2008 16:17
Engin Ceber'in Metris Cezaevi'nde işkence gördüğü iddiasıyla yaşamını yitirmesi olayı için Başbakanlık devreye girdi. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı (BİHB) olayla ilgili inceleme başlattı.
BİHB, Ceber'in işkenceyle ölümüyle ilgili olarak bugün Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ile İstanbul İl İnsan Hakları Kurulu'na bir yazı göndererek olayın nasıl gerçekleştiğini sordu. SORUMLULAR CEZALANDIRILACAK
BİHB Başkanı Prof. Dr. Tahsin Fendoğlu, 2002 yılından bu yana işkence ve kötü muamele iddialarında bir azalma olduğunu söyledi.
Konuyla ilgili olarak savcılıklara ve AİHM'ne yapılan başvurularda bir azalma olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Fendoğlu, hükümetin işkenceye, "sıfır tolerans" anlayışıyla hareket ettiğini belirtti. Prof. Dr. Fendoğlu, Hükümet Programında ve Ulusal Programda da işkence ve kötü muamele ile ilgili düzenlemeler olduğunu söyleyerek bu tür hak ihlalleriyle ilgili olarak yürütme erkinin görevini yerine getirdiğini iddiaların bağımsız yargı tarafından hükme bağlandığına dikkat çekti. Türkiye'nin artık şeffaf bir devlet olduğunu ifade eden Prof. Dr. Fendoğlu, "Bu tür olayları hoş görmek mümkün değil. Sorumluları elbette cezalandırılacaktır" diye konuştu.
Adalet Bakanlığı da Engin Ceber'in, cezaevinde işkenceden öldüğü iddialarıyla ilgili soruşturma başlatmıştı.
İşkence sonucu öldüğü iddia edilen 29 yaşındaki Engin Ceber, 28 Eylül tarihinde İstanbul'da Yürüyüş Dergisi satışı yaparken arkadaşlarıyla birlikte gözaltına alınmış ve tutuklanarak Metris Cezaevi'ne sevk edilmişti. Metris'te rahatsızlanan Ceber, Şişli Etfal Hastanesi'ne kaldırılmış ve burada yaşamını yitirmişti. Ceber'le birlikte tutuklanan arkadaşları ve Ceber'in avukatları Ceber'in gözaltında ve cezaevinde işkence gördüğünü ve ölümün bunun sonucunda gerçekleştiğini ileri sürmüşlerdi. TUTUKLU VE HÜKÜMLÜLERİN HAK İHLALLERİ İLK SIRADA
Öte yandan BİHB'nin geçen hafta 2008'in ilk 6 ayına ilişkin hak ihlali raporuna göre tutuklu ve hükümlü hakları ihlalleri ilk sırada yer almıştı. 2007 yılında 1171 kişi insan hakları ihlali iddiasıyla başvururken, bu rakam 2008 yılının sadece ilk 6 ayında bu rakam 2 bin 356 olarak açıklanmıştı. 2008 yılının ilk 6 ayında alınan verilere göre, tutuklu ve hükümlü hakkı ihlal iddiaları 398 başvuruyla birinci sırada yer alırken, sağlık ve hasta hakkı ihlal iddiaları 344 başvuruyla ikinci sırada, çevre hakkı ihlal iddiaları ise 218 başvuruyla üçüncü sırada yer almıştı. 2007 yılında alınan verilere göre, sağlık ve hasta hakkı ihlal iddiaları 173 başvuruyla ilk sırada, kötü muamele yasağı ihlal iddiaları 133 başvuruyla ikinci sırada, mülkiyet hakkı ihlal iddiaları ise 131 başvuruyla üçüncü sırada olmuştu.