Giriş Saati : 11.10.2008 11:31 Güncelleme : 11.10.2008 16:43
ABD'de başlayan ve dünyaya yayılan ekonomik krizin, Rusya'nın işine yararken büyümeleri ABD'ye bağlı Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkileyeceği belirtiliyor.
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Birliği (AB) Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Balkan Devlen, Türkiye'de kredi kartı harcamalarında dikkatli olunması, uzun vadeli ev ve araba alımlarının ertelenmesi gerektiğini vurguladı.
Yrd. Doç. Dr. Devlen, krizde ortak bir politika belirleyemeyen AB'nin, çok da efektif bir güç olmadığını gösterdiğini söyledi. Devlen, krizin ABD'yi olumsuz etkilediğini, ancak uzun vadede lehine olacağını, doların güçlü olarak artışının bunu gösterdiğini savundu. Krizin Amerikan etkisini azaltmadığını, tersine ABD Doları ve Japon Yeni'nin değer kazanmasının bankaların ve yatırımcıların güvenli limanlara kaçması olarak değerlendirildiğini anlatan Devlen, altının bile beklentilerin üzerine çıkmadığını hatırlattı.
Avrupa'nın bazı ülkelerinin depresyon sürecine gireceğini belirten Balkan Devlen, ABD'de tüketimin daralmasının, Hindistan ve Çin gibi gelişmekte olan ülkelerin krizden çok daha ciddi etkilenmesine yol açacağını savundu. Krizin en büyük etkisinin, çok kutupluluğa doğru gidişi yavaşlatması olacağını düşünen Devlen, AB'nin gerçek anlamda bir birlik ve duruş gösteremediğinin altını çizdi. Yrd. Doç. Dr. Devlen, "AB ülkeleri böyle bir durumda bile ortak çıkar belirleyemiyorsa, Avrupa Birleşik Devletleri hayali gerçek anlamda ölmüş bence." dedi.
Rusya'nın krizden eli güçlenerek çıkacağını da savunan Devlen, şunları söyledi: "Rus devletinin Putin ve Medvedev'le birlikte bu kriz sayesinde ekonomideki kontrolünü arttırması ve siyasi amaçlarla kullanması sözkonusu olacaktır. Bugün konuşulan, Rusya'nın 5 milyar dolarlık bir yardım paketini NATO üyesi İzlanda için hazırlamasıdır. Bu çok önemli bir jest. Rusya'nın ekonomideki kontrolünü artırması, petrol ve doğalgazdaki fiyat artışlarını kullanarak dolup taşan hazinesiyle daha da kolaylaşacaktır. Bu sayede Avrupa ülkeleri üzerinde etkisini artırabilecek olan Rusya'nın durumu, bizi oldukça yakından ilgilendiriyor. Hem önemli bir ticari ortağımız hem de maalesef doğalgaz sebebiyle bağımlıyız. Bu da yarın bir gün ekonomik baskı gelebileceğinin işaretidir."
Ekonomik krizin Türkiye'ye etkilerinin hissedilmeye başladığını, önümüzdeki aylarda çok daha net olarak görüleceğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Balkan Devlen'e göre kredi bulmanın zorlaşması, bankaların kredi faizlerini yükseltmesi veya limitleri azaltmalarıyla üretim olumsuz etkilenecek. İşçi çıkarmalar gündeme gelecek. Altı ay ile bir yıl içinde reel sektöre etkileri başlayacak. Devlen, "Faizleri düşürmek sözkonusu olamayacak Dövizin de yükselmesiyle zor günler bizi bekliyor. Kredi kaynaklarının daralması ve kuruması, Türkiye'yi olumsuz etkileyecek. Önümüzdeki yıl için büyük aıtlımlar beklenmemeli. Bunun reele yansıması ise üretimin iyice durması ve işsizliğin artması demek." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin krizle ilgili yapabileceği çok şey olmadığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Devlen, özel sektörle devletin koordineli davranarak, güven bunalımını engelleyebileceğine işaret etti. "Dalga geliyor, sıkı tutunmaktan başka yapabileceğimiz bir şey yok." diyen Devlen, şunları kaydetti:
"Neyle karşılaşacağımızı halka anlatmak gerekiyor. Hem hükümetin hem de özel sektörün, güven sağlayarak önlem aldıkları mesajını vermesi lazım. Aksi halde güven çok zedelenecektir. Artan işsizlik ve döviz kuru, insanların güvenlerinin kaybolmasına yol açacaktır. Kredi kartı harcamalarını çok yüksek tutmamak lazım. Maaşınızın devam edip etmeyeceğini iyi düşünmek, özellikle lüks harcamaları ertelemek gerekiyor. Sular durulana kadar daha dikkatli olunmalı."