AK Parti Genel Başkanı Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, ''Bana ve topluma bir şey unutturmak istiyorlar. Sayın Baykal'ın şu avukatlıktan elde ettiği gelirin kaynağı. Bunu halkın ve toplumun gözünden kaçırmaya çalışıyorlar'' dedi.
Genel Başkan Yardımcısı Fırat, Adıyaman Bozdoğan Otel'de basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Fırat, bir soru üzerine, terörün 21. yüzyılda en büyük sorunlardan olduğunu belirterek, ateşin düştüğü yeri yaktığını, Hakkari'de askerlerin, Diyarbakır'da polislerin şehit edilmesinin bütün toplumun vicdanını yaraladığını söyledi. Fırat, şöyle konuştu:
''Şu unutulmamalıdır ki dünyanın en organize olan gücü devlet, bunlarla her zaman baş etme imkanına sahiptir. 6 ay sonra yerel seçimlere gidiyoruz. Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da belli miktardaki kayıpların daha da devam edeceği korkusu yaratılmak isteniyor. Ama ben şu kanıdayım ki Diyarbakır'da polislerimize yapılan menfur saldırı sonrasında vatandaşların da yardımıyla 3 terörist yakalandı,dördüncü de yakalanmak üzeredir. Bu da şunu gösteriyor ki artık vatandaş terör örgütünün arkasında değil. Onu desteklemiyor. Onunla ilişkisini kesmiş vaziyette. O bakımdan bu mücadelenin tamamen sona ereceğine değil ama minimum seviyeye ineceğinden eminim. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, Türk halkına başsağlığı diliyorum. Daha iyi günler bizi bekliyor.''
EKONOMİK KRİZ
Dünyada yaşanan ekonomik gelişmelere de değinen Fırat, özel sektörün yatırımlarını yaparken planlarını da yaptığını, dünyanın ekonomik kriz içinde olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Borcunuzun çok olması karşısında bu kriz geriye gelmez. Daha da azaltılamaz. Bu bir mazeret değil. Hükümet olarak tabii ki her türlü ekonomik tedbiri alıyoruz. Ama 'Türkiye bunun dışında kalacaktır, hiç ilgilenmeyecektir' mümkün değil. Çünkü global bir ülkeyiz. Özel sektör ve reel sektör gerekli tedbirleri almak zorundadır. Hükümet olarak da bizim üzerimize düşen tedbirler varsa almalıyız. Geç kalmadık. Her şey anbean izleniyor. Buna göre de müdahaleler yapıyoruz. Ama IMF ile yeniden bir sözleşme yapılması, stand by yapılması konusunda çok doğru teklif yapıldığı kanısında değilim.''
''SERVETİN KAYNAĞINI İSPAT ETMEK ÇOK KOLAY''
Gazetecilerin bazı sorularına elektronik postayla cevap verdiğini anımsatan Fırat, şöyle konuştu:
''Türkiye'de medyanın genel ahlak kurallarına ve medya ahlak kurallarına uyduğunu söylemek mümkün değil. Bu belgeleri üç kez vermeme rağmen yok sayılarak, birtakım medya tarafından yazılı haberler yapıldı. Bu nedenle ben sorulan her soruya altına da cevabımı yazarak ilgili bütün belgeleri ekleyip tek tek herkese gönderiyorum. Bunu neden yapıyorum, hem inkarı önlemek hem de bundan sonra yazılacak haberlerde 'benim haberim yoktu' sıkıntısını ortadan kaldırmak için yapıyorum.
Haberi tam dinleyemedim ama yine o cenahtan işi tevhir etme yoluna gidiyorlar. Bunlar benim muhatabım değil. Neden bu konuyla özellikle ilgilendiklerini biliyorum. Bana ve topluma bir şey unutturmak istiyorlar. Sayın Baykal'ın şu avukatlıktan elde ettiği gelirin kaynağı. Bunu halkın ve toplumun gözünden kaçırmaya çalışıyorlar. Beni meşgul ederek de bundan vazgeçeceğimi mi sanıyorlar? Ama benim vazgeçmek gibi bir huyum yok. Bundan sonra soracağım. Bu soruma cevap alana kadar da devam edeceğim. Sorun basit ve açık. Dokunulmazlık kaldırılsın, şu da böyle yapsın demelerine hiç gerek yok.'' Milletvekili olarak değil vatandaş olarak CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a servetinin kaynağını sorduğuna dikkati çeken Fırat, şunları kaydetti:
''Beyanatınızda 'servetimin kaynağı yasaklı olduğum dönemde avukatlıktan elde ettiğim gelir' diyorsunuz. Allah hayırlı uğurlu etsin. Bu söylediğiniz servetin kaynağını ispat etmek çok kolay. Hangi yıldan hangi yıla kadar avukatlık yaptınız? Bu süre içerisinde hangi vergi dairesine kayıtlıydınız? Bu süre içerisinde ne kadar gelir elde ettiniz, ne kadar kazandınız? Bunu açıklarsa servetinin meşru olduğunu açıklamış olacaktır.
Ana muhalefet partisinin bir lideri olarak bu sorulara kaçak şekilde değil net olarak cevap verecek. Bu cevabı vermediği sürece her gün bu soruyu sormaya devam edeceğim. O bakımdan hiçbir yola sapmasınlar. Bunun bir cevabını versinler. Ondan sonra oturup kendileriyle daha başka konuları da görüşeceğiz.'' (AA)