kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
11 Ekim 2008, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"Yaptığımız reformlar komşularımıza yardımcı oluyor"

Giriş Saati : 11.10.2008 10:59
Güncelleme : 11.10.2008 16:06
Yeni Haber
Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Türkiye'nin yaptığı reformların komşularına yardımcı olduğunu belirterek, ''Balkan ve Orta Doğu ülkeleri gibi komşularımız, Türkiye'yi bir başarı hikayesi olarak görüyor'' dedi.

Türkiye-AB ilişkilerini konu alacak 5. Boğaziçi Konferansı'nın, İngiltere'nin İstanbul Başkonsolosluğu'nda gerçekleştirilen gala yemeğinde konuşan Babacan, Türkiye'nin 6 yıl öncesinin Türkiye'si olmadığını belirterek, sosyal, ekonomik ve politik alanda dönüşüm geçirdiğini söyledi.

Babacan, bu zaman diliminde demokrasi ve temel haklar konusunda çalışmalar yaptıklarını, güçlü bir mali sistem ve ekonomiye sahip olmak için gerekli reformları yerine getirdiklerini ifade etti. AB için gerekli Maastricht kriterlerinin 4'te 2'sini yerine getirdiklerini belirten Babacan, bugüne kadar çok şey yapıldığını, ancak daha yapacak çok şey olduğunu söyledi.

Bundan sonra da Türkiye'deki demokratik sistem ve temel haklar konusunda iyileştirmelerin ve Anayasa'da ciddi değişikliklerin yapılması gerektiğini dile getiren Babacan, tüm bu değişikliklerin uygulamaya geçirilmesi için de gerekli adımların atılması gerektiğini kaydetti. Babacan, AB'ye katılım sürecinin sadece Türkiye'nin dış politikası için değil, iç meselelerinde de stratejik öneme sahip olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin gelecekte de sağlıklı bir şekilde bu süreci sürdürme niyetinde olduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin bir ajandaya sahip olduğunu ve reformlar yapmaya devam edeceğini vurgulayan Babacan, yapılacak reformlarla Türkiye'nin bundan sonra da değişeceğini ve 5-10 yıl sonra Türkiye'nin bugünün Türkiye'si olmayacağını söyledi.

Ali Babacan, ''Türkiye'nin AB'ye katılım süreci, Türkiye için olduğu gibi AB için de bazı zorluklar barındırıyor. AB'nin genişleme sürecine yaklaşımının mevsimsel olarak değiştiğini görüyorum. Bazen AB'nin genişlemeye olan isteği artıyor, ancak bazen bu konuda daha fazla tedirginlikler dile getiriliyor'' şeklinde konuştu. Babacan, AB içinde de bazı problemler yaşandığını, birliğin kendi içinde bir anayasal anlaşmanın sağlanamadığını belirtti.

AB'ye katılım sürecinin Türkiye'ye fayda sağladığını ve sağlayacağını dile getiren Babacan, muhalefet ve bazı kurumlardan özellikle seçim zamanları gelen eleştirilere karşın Türk insanının yapılan reformlardan memnun olduğunu anlattı.

''Türkiye'de yaptığımız reformlar komşularımıza yardımcı oluyor. Doğru şeyleri yapmak, diğer ülkelere yardım sağlamada bizim güvenilirliğimizi artırıyor. Balkan ve Orta Doğu ülkeleri gibi komşularımız, Türkiye'yi bir başarı hikayesi olarak görüyor. Komşularımızdan politik ve ekonomik reformlar ve yapılanlar konusunda bilgi almaya gelen delegeleri ağırlıyoruz'' diyen Babacan, Türkiye'nin üyeliği ile AB'nin de daha güçlü ve çok sesli hale geleceğini, temsil özelliğinin artacağını ve birliğin komşuları tarafından algılanışının da değişeceğini ifade etti.

HOLLANDA DIŞİŞLERİ BAKANI VERHAGEN

Hollanda Dışişleri Bakanı Maxime Verhagen de Türkiye'de meydana gelen son terör saldırısının, teröre karşı uluslararası mücadelenin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu belirterek, Hollanda'nın, PKK ile mücadelesinde Türkiye'nin arkasında olduğunu söyledi.

''AB, tüm gerekli şartları yerine getirdiğinde Türkiye'yi kabul edecektir'' diyen Verhagen, Hollanda'nın bu şartları yerine getirmede Türkiye'ye destek verdiğini belirterek, ''Şartlar yerine getirildiğinde sözümüzden geri dönmeyeceğiz'' şeklinde konuştu.

Katılım sürecinde gerekli şartların açık olduğunu belirten Verhagen, Kopenhag kriterlerinin, istikrarlı bir demokrasi ve azınlık hakları da dahil tüm insan haklarını da garantileyen anayasal devleti gerektirdiğini dile getirdi. Bu değerlerin, AB için çok önemli ve hiçbir koşulda tartışmaya açılamaz değerler olduğunun altını çizen Verhagen, ''AB, reform ajandasının tam olarak yerine getirilip getirilmediğini görmek ister. Maalesef reformların son 2 yılda geciktiğini görüyoruz'' diye konuştu. Verhagen, özellikle ifade, inanç özgürlüğü ve azınlıkların durumu konusunda gecikmeler olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu beni üzüyor. Çünkü bu özgürlükler AB'de kültürel ve dini çeşitliliğe saygı konusunda temel hakları oluşturuyor. 301 konusunda gerekli yasal çerçeve hazırlandı, ancak uygulamasını görmek istiyoruz. Bunlar çok önemli adımlar.''

Hollanda'nın Türkiye'yi reformlar konusunda desteklemek için hazır olduğunu kaydeden Verhagen, katılım sürecinin anahtarının Türkiye'nin elinde olduğunu yineledi. Maxime Verhagen, ''Tarihi olarak Türkiye bir Avrupa ülkesi değildir'' anlayışının ''zavallı bir anlayış'' olduğunu belirterek, Avrupa ve Türkiye'nin ortak bir tarihe sahip olduğunu ve aynı kültürlerin etkisinde kaldığını anlattı.

Verhagen, ''Türkiye'nin katılım sürecinde tartışılan kültür ve din olmamalı, tartışma Türkiye'nin AB'ye hazır olup olmadığı çerçevesinde olmalıdır'' diye konuştu. İstanbul Boğazı'nın bugün Asya ve Avrupa'yı ayıran bir sınır değil, kültürleri birleştiren bir köprü olduğunu vurgulayan Verhagen, Türkiye'nin coğrafi konumu ile de bölgesine barış ve istikrar getirebileceğini söyledi.

Verhagen, Türkiye'nin Afganistan'daki barış çalışmalarını, Suriye ile İsrail arasında oynadığı ara bulucu rolü de takdirle karşıladığını belirterek, nüfusunun çoğu Müslüman ve demokratik bir ülke olan Türkiye'nin, Avrupa ile İslam ülkeleri, Orta Asya, Orta Doğu arasında bir köprü olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Ermenistan ziyaretini de takdirle karşıladığını belirten Verhagen, iki ülke arasındaki politik ilişkilerin yanında ekonomik ilişkilerin de geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.

(AA)