kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
4 Ekim 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
NAZLI ILICAK

Türk kahvesi!!!

Eskiden Yunanistan'a geldiğimde tedirgin olurdum. Türkler ve Yunanlılar, Ege'nin iki yanında birbirine dost iki halk olsa bile, siyaset bizi birbirimize "düşman" ilan etmişti.
Şimdi, her şey farklı. "Türküm" deyince neredeyse boynumuza sarılacaklar. Her birinin ülkemizi ziyaret etmişliği, en azından Türkiye hakkında duyduğu güzel sözler var. Yabancı damat dizisindeki Nazlı yüzünden benim ismim de sükse yapıyor. Mutlaka dizinin de "havanın ısınmasında" rolü oldu ama siyaset de artık, düşmanlık yerine dostluk üretmeye odaklandı. Papandreu ve İsmail Cem'den beri süregelen, Karamanlis ve Erdoğan ile devam eden yakın ilişkiler, Abdullah Gül'ün ve Dora Bakoyanni'nin çabaları bu olumlu noktaya gelinmesine hizmet etti
Şakayla karışık, itiraf edeyim, "kahve" tartışması bile dostluğu bozamıyor. Onlar "Yunan" biz ise "Türk" kahvesi diye inatlaşıyoruz ya. Eskiden, bir lokantada, Türk kahvesi istediğimde "Bizde Yunan kahvesi var" cevabını alırdım. Şimdi kendileri, "Türk kahvesi içer misiniz?" diye soruyor. Ben ise "Yunan kahvesi olsun" cevabını veriyorum. Belki burası Rodos, Türkiye'ye çok yakın. Bilemem ama Ecevit'in özlemini çektiği o dostluk, Ege'nin iki kıyısında süratle yükseliyor gibi.