Nevşehirli bir hemşerisi Nasrettin Hoca'ya sormuş:
- Hocam kıyamet ne zaman kopacak? Hoca bu soruya soruyla cevap vermiş:
- Hangi kıyameti soruyorsun? Büyük kıyameti mi, küçük kıyameti mi? Soruyu soran şaşırmış,
- Hocam kıyametin küçüğü büyüğü olur mu, diye sormuş bu defa.
Nasrettin Hoca gülmüş,
- Tabii ki olur!.. Karım ölürse küçük kıyamet, ben ölürsem büyük kıyamet kopar, demiş...
Ekonomideki krizlere de insanların bakış açısı Nasrettin Hoca'nın kıyamete bakışından çok farklı değildir.
Ekonomik krizin çapı ne kadar büyük olursa olsun, bu kriz sizin bireysel yaşamınızı etkilemediği sürece bir nevi sanal olgudur. Hatta benimsediğiniz ideolojiye göre veya siyasal safınıza göre
"Kapitalizm çöküyor" veya
"Amerikan yüzyılının sonu" benzeri yorumlar da yaparsınız.
Bu aşamada olay size göre
"Küçük kıyamet"tir.
Ama bu krizin sonucu olarak işsiz kalmışsanız, evinize icra memurları gelmeye başlamışsa ve çoluk çocuğunuzun rızkını temin edemez haldeyseniz, teorik yorumları bırakır ve
"Bu durumdan nasıl çıkarım" arayışına girersiniz.
Olayı anlamak Neticede
"Büyük kıyamet" e kurban olmuşsunuzdur.
Bilirsiniz ki sistemleri veya yönetimleri eleştirmek, sizin sorunlarınıza çözüm getirmeyecektir.
"Global Kriz"i de bu açıdan değerlendirmekte yarar var.
Dün Başbakan Erdoğan da söyledi. Türk bankacılık sisteminde, Amerika'da patlayan krizin ana nedeni olan ipoteğe dayalı taşınmaz kredilerindeki (mortgage) şişme yok.
Kamu destekli TOKİ
Türkiye'deki inşaat ve taşınmaz sektörünün uzun vadeli finansmanının lokomotifi.
Ayrıca bankalar sistemi, 2001 Krizi ertesinde kendini yeniledi ve onardı. Türk bankalarını satın alan yabancı bankalar da, neticede BDDK sistemi ve gözetim alanı içinde.
Türk ekonomisinin makroda yumuşak karnı olan dış ödemeler açığı ise, ancak uzun vadede kapatılabilir. Çünkü özellikle enerjide ve ayrıca yatırım mallarında dışa bağımlı olmak durumundasınız.
Yani şu anda geniş kitleler için de, Türk bankacılığı için de, 2001'dekine benzer bir
"Büyük Kıyamet" ihtimali pek yok. Dış talepteki düşüş ihracatımızı ve sanayimizi vurabilir. Gelecek sezonda turizme dönük olumsuz yansımalar olabilir. İşsizlikte artışlar görülebilir.
Karmaşıklık ve kaos Ama bu arada petrol fiyatları da, diğer girdiler de dünyada düşeceği ve en azından yükselmeyeceği için, dış ödemeler dengesinde bozulmaya neden olmazlar.
Ekonomi böyle bir şey.
Teorisyenler her çeşit krizlere genellikle
"Karmaşıklık " (Complexity) ve
"Kaos" teorileri açısından bakarlar.
Her çeşit olayın ve olgunun içeriğindeki sayısız öğenin birbirleri ile değişik biçimlerdeki ilişkileri, karmaşık bir yapı ve beklenilmeyen sonuçlar oluştururlar.
Örneğin Çin'in büyümesi ve dünya pazarlarını ele geçirmesi, Amerika ve Avrupa'daki endüstrileri çökertir... Geniş işsizliğe ve durgunluğa sebep olur. Buna karşı Amerikan ve Avrupa sermayesi Çin'de yatırımlara girerek, yaratılan yeni orta sınıflarla, global talebi artırırlar. Elde edilen kârlarla da, Amerikan endüstrisi kendini yeniler ve bilişim çağına uyumlu hale gelir.
Bu karmaşıklık her alanda böyle yeni sonuçlara dayanır.
Kapitalizm çöktü mü? "Karmaşıklık"ın kuramcılarından MİT'in (Massachusetts İnstitute of Technology) mekanik mühendisliği profesörü Seth Lloyd'a göre, evrenin kendisi de quantum fiziği kurallarına dayalı, kozmik bir programın uygulandığı bir
"Karmaşıklık Sistemi"dir...
Global ekonomiyi anlamaya ve gelecekte ne olacağını öngörmeye çalışanlar,
"Kapitalizm çöktü" benzeri kolaycı yargılar seslendirmek yerine bu karmaşık yapının darboğazlarını saptamaya uğraşıyor.
Düşünün ki dünya borsalarında tedavül edilen değerlerin toplamı 2007 sonu rakamları ile 61 trilyon dolardır. Bunlardan türetilen değerlerin pazarının çapı ise 480 trilyon dolar civarında hesap ediliyor. Bu dünya ekonomisinin tam 12 katını ifade eden bir rakamdır.
İşini kaybeden insanların aslında küçük olan
"Büyük kıyametleri"ni de ve bu rakamların ifade ettiği büyüklükleri de hesaba almak zorundayız.
Yayın tarihi: 4 Ekim 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/04//barlas.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.