Ramazan sonrası sağlıklı beslenme uyarısı
Giriş Saati : 28.09.2008 11:03
Güncelleme : 28.09.2008 15:48
Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi (RSHM) Başkanı Doç. Dr. Mustafa Ertek, ramazan sonrası metabolizmanın olumsuz etkilenmemesi için güne dengeli bir kahvaltıyla başlanılması, bayram ziyaretlerinde aşırı tatlı ve çikolatadan kaçınılması ve ara öğünlerde meyve gibi yiyeceklerin tercih edilmesi gerektiğini belirtti.
Doç. Dr. Ertek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazan ayı boyunca oruç tutanların metabolizmalarında birtakım değişiklikler meydana gelmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade ederek, ''Normalde kandaki şeker miktarı ile salgılanan insülin hormonu miktarı dengelidir. Ramazan ayındaki gibi belli aralıklarla beslenilir ve fazla miktarda şeker ve şeker oluşturan besinler alınırsa, salgılanan insülin yetmeyebilir. Bu durumda halsizlik, baş dönmesi, bulantı ve kusma görülebilir'' diye konuştu.
Normal beslenme düzenine geçildikten sonra dikkat edilmesi gereken hususlara dikkati çeken Ertek, ''Ramazan sonrası metabolizmanın olumsuz etkilenmemesi için güne dengeli bir kahvaltıyla başlanılmalı, bayram ziyaretlerinde aşırı tatlı ve çikolatadan kaçınılmalı, ara öğünlerde meyve gibi yiyecekler tercih edilmelidir'' uyarısında bulundu.
Gün boyunca bol sıvı alınarak vücudun sıvı dengesinin kontrolünün sağlanmasının önemli olduğuna işaret eden Ertek, ana öğünlerin hafif ve dengeli seçilmesi, aralarda da mutlaka meyve ve sıvı alınması gerektiğini bildirdi.
Ertek, ''Sindirim sisteminde problemler yaşanabileceği için mide birdenbire doldurulmamalıdır. Az ve sık yeme alışkanlığı kazanılırsa, vücut kısa zamanda yeni duruma adapte olabilir'' şeklinde konuştu.
''SÜTLÜ TATLILARI TERCİH EDİN''
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada ise bayram ve sonrasında sağlıklı beslenme için şu önerilerde bulunuldu:
-Yaşamın her döneminde yeterli ve dengeli beslenme, sağlığın korunması için esastır. Bu nedenle 4 besin grubundaki çeşitli besinler en az 3 ana ve 2 ara öğünde yeterli miktarda alınmalıdır. Süt grubundaki süt, yoğurt; et grubundaki et, tavuk, yumurta, peynir, kuru baklagiller; sebze, meyve ve tahıl grubuna giren ekmek, bulgur, makarna, pirinç gibi besinlerin her öğünde yeterli miktarda tüketilmesi gerekir.
-Hafif bir kahvaltı ile güne başlanılmalı ve gün boyu öğün atlanmamalıdır.
-Besinler iyi çiğnenmeli, yavaş yavaş, azar azar ve sık yenilmelidir.
-Ramazan bayramı boyunca tatlı, çikolata tüketimine dikkat edilmeli, çevrenin ısrarcı tutumlarından ve aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak kalınmalıdır. Hamurlu, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmelidir.
-Bayram ve sonrasında sıvı alımı artırılmalı, günde yaklaşık 1,5-2 litre su içilmeli, sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere ayran, komposto gibi sıvı gıdalar eklenmelidir.
-Ramazan ayı süresince oruç nedeniyle yaşanan kabızlık gibi bazı sindirim sistemi rahatsızlıklarının önlenmesi açısından, mevsiminde bol sebze ve meyve tüketimi önemlidir. Yetişkinlerin imkanlar dahilinde günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmeleri önerilmektedir.
-Şeker, kalp ve yüksek tansiyon hastaları ile kronik hastaların, sürdürdükleri diyete bayram süresince de özen göstermeleri önemlidir. Ayrıca, 0-12 yaş grubu bebek ve çocukların, büyüme ve gelişime katkısı olmayan, boş kalori kaynağı şeker ve şekerli besinlerden uzak tutulmaları, bu tür besinlerin tüketiminden sonra diş temizliğine özen gösterilmesi gerekir.
-Özellikle yaşlı ve tansiyon hastalarının gün boyu kahve ve çay tüketimine dikkat etmeleri, bitki çaylarını tercih etmeleri, günde 2 fincandan fazla kahve tüketmekten kaçınmaları gerekir.
-Sahur yemekleri, ramazan sonrasında gece yemekleri şeklinde sürdürülmemeli, gece öğününde meyve, yoğurt gibi besinler tüketilmelidir.
-Şeker ve şekerli ürünleri satın alırken Tarım ve Köyişleri Bakanlığından izinli olmasına, son kullanma tarihi geçmemiş ve ambalajı bozulmamış olmasına dikkat edilmelidir.
-Her gün düzenli yapılan fiziksel aktivite, beden ve zihin sağlığını olumlu yönde etkilediği için, oruç nedeniyle azalan metabolizma hızının artmasına da imkan sağlar. Bu nedenle ''yaşam stili aktiviteleri'' denilen yürüyüş, bahçe ile uğraşma, araba yıkama, bisiklete binme, merdiven çıkma gibi aktivitelerle aktif bir yaşama başlamaya karar verilmeli, düzenli aktivite yaşamın bir parçası haline getirilmelidir.
(AA)
Yayın tarihi: 28 Eylül 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/28//haber,5398A7620EB44D66BE3FC31216766A44.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.