İsminin önüne eklenen türbanlı, başörtülü, İslamcı sıfatlarını bir kenara bırakırsak Rabia Yalçın bir modacı. Üstelik geçtiğimiz hafta New York Moda Haftası'nda 'En Yenilikçi Haute Couture Tasarım Ödülü' almış bir isim. Rabia Yalçın'la New York'ta kendisine neden bu kadar ilgi gösterildiğini, dekolte kıyafetler tasarlamasının altında yatanları konuştuk.
- Üçüncü kez New York'a davet ediliyorsunuz, şahane tasarımlar yaptığınız için mi yoksa başörtülü oluşunuz dikkat çektiği için mi? - Bu sefer bu konsepti bilmeden çağırdılar. Kadınların ilgisini çekiyor tasarımlarım. Ben de kendilerinden farklı birisi olarak dikkat çekiyor olabilirim. Özgünlüğüm, cesaretim, geniş yelpazem dikkat çekiyor. Batının Müslümanlara, Türklere karşı önyargısını kırıyorum. New York Times ile yaptığım bir röportajda hakaret gibi "Bu nasıl olur hem Müslümansınız, hem Türksünüz hem de A plus bir kalite?" diye bir soru soruldu. Hakaret içerse de bizim de kendimizi tanıtamamamız nedeniyle böyle sorulara muhatap oluyoruz. Beni yurtdışında imkânsızı yapan, çığır açan tasarımcı olarak görüyorlar, 'yeni guru' diyorlar.
- Başörtünüzle ilgi çekiyor olmanız sizi rahatsız ediyor mu? - Eğer önyargıyla hareket etmiyorlarsa rahatsız etmiyor. Dünya o kadar kutuplaşmış durumda ki, benden olmayan ölsün yaklaşımı hakim. Ben bu yaklaşımın tersiyim, dikkati çeken bu. Benim gibi düşünmediği, giyinmediği için kimseyi cezalandırma hakkım yok. Bir başka tasarımcının şık olmak isteyen tesettürlü bir bayana 'Hayır ben sizin düşüncelerinizi benimsemiyorum,' deyip kıyafet yapmaması benim dünya görüşüme aykırı.
- Türbanlı, İslamcı, başörtülü sıfatlarıyla yan yana anılmak konusunda ne düşünüyorsunuz? - Bunlardan rahatsız oluyorum çünkü sanatımla değil yaşamımla ilgili yaklaşımlar bunlar. Cinsiyetini reddeden modacılar var, kimse onlara 'gay modacı' diyor mu? Ama bu tür sıfatlara takılıp da kalmıyorum, takılıp kalsam ilerleyemem.
- Ama basının dikkatini çekişiniz başörtünüzle oldu, yani dikkat çekmek için bir farklılığa ihtiyaç var, siz başörtünüzü kullandınız... - Yanılıyorsunuz, ben başörtülü ama dekolte çizebilen bir tasarımcı olarak dikkat çektim. Ben tesettür kapsamında bir defile yapmamaya özen gösterdim. Tesettür böyle dile alınıp, ayak altına alınacak kadar basit bir şey değil. Dini bir durumdur, bir inançtır, saygı gösterilmesi gerekir. Bir kadın inancından dolayı tesettür kurallarına uyuyorsa çok fedakâr bir insandır. Bunu malzeme olarak kullanmaktan kaçtım.
Yayın tarihi: 27 Eylül 2008, Cumartesi Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/27/ct/haber,872548BAD68D4D7A9D448A623C473A2C.html Tüm hakları saklıdır.