kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
27 Eylül 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat

Her yemeği yaparım, künefe benim için en basit olanı!

18.09.2008
-Künefe yaptığınızı duydum. Doğru mu bu?
- E.B:
Evet. Her yemeği yaparım. Künefe benim için en basit olanı. İyi peynirini bulmak lazım ama. Hakiki peynirini yani. Antakyalıyım. Baharatlarımı (zahter bunların başında), Antakya'dan getirtirim. Ute'nin canı bazen Alman yemekleri çeker, onları yapmak istediğinde mutfağa girer. Bir gün ona bir kıymalı dolma yaptım! Kabak, kırmızı biber... Harikaydı.

- TV programım için pazar alışverişine çıkmıştım sizinle. Beşiktaş Pazarı'ndan Ramazan alışverişi yapıp bir aileye çat kapı gitmiştik... Ispanağı çok sevdiğinizi söylemiştiniz bana.
- E.B:
Dolabımı açın. Dondurulmuş ıspanaklarımı göreceksiniz. Her yemeğini yaparım. Bayılırım ıspanağa... Onun dışında da aklıma esen her yemeği yaparım. Hakiki mücver yaparım. Öyle uydurmasyon değil. Halep'te büyümem dolayısıyla herhalde, yemeklerle ilgili olmam.

- Halep'te mi büyüdünüz?
- E.B:
Evet, çocukluğumuz orada geçti. Babam görevi nedeniyle orada bulunuyordu. Orada Ermeni de var, Arap da, Fransız da var.

- İstanbul'daki evinizde Antakya'dan gelen ne var şu anda?
- E.B:
Kırma zeytin, zahter, salça getiriyorum. Araplar 'Betu zahter' der. İçinde yok yok. Bizim mesir macununun Arap versiyonu, sadece tuzlu olanı.

- Mesir macununun gücüne inanır mısınız?
- E.B:
İnanmaz olur muyum. Bugün Çin tıbbına bakın, adamlar baştan aşağıya bu bizim aktar versiyonunu oluşturuyor. Bu konuda çalışmalar yapıyorlar. Padişah macunu da var mesela...