Elazığ'daki çatışmada şehit olan erin ailesine acı haberi bir yarbay veriyordu. Baba zaten ambulans eşliğinde gelen askeri araçları görünce "bir şeylerden" şüphelenmişti. Yarbay, oğlunun şehit düştüğü haberini verince, adamcağız önce anlamsız gözlerle baka kaldı. Sonra "Vatan sağolsun" benzeri birkaç kelime boğazında düğümleniverdi. Bir sonraki planda adam gözyaşlarına boğulmuş halde yakınlarının yardımıyla yürümeye çalışıyordu. Anne zaten o anda şuurunu yitirmiş gibiydi. Bütün bu detayları nereden mi biliyorum? Ana haber bültenlerinde "ayrıntısıyla" izledim de ondan... Zira acı haberin veriliş anı sırasında kameralar da kayıttaydı. O dehşeti, o acıyı saniye saniye yüreğimde hissettim. Bir babanın gözlerinde kararan hayatı gördüm, an be an... Bence bu, bir ailenin hayatındaki "en mahrem olması gereken" andır. Bırakın milyonlarca
televizyon izleyicisini, birinci dereceden yakınları dışında buna hiç kimsenin ortak olmaması gerekir. Zaten her gün gelen şehit haberleriyle yüreğim kavruluyor. Bir de aile mahremiyetini delip geçen bu kurşunları görmek istemiyorum... Lütfen biraz özen, azıcık duyarlılık...
Bugünkü Tüm Yazıları
Bu anı görmek istemiyorum
Yayın tarihi: 11 Eylül 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/11/gny/haber,285467D475D74A259281C556A58FD36C.html
Tüm hakları saklıdır.