Futbolumuzun alışılmış kolektif rahatsızlığına, oyunu bozmayı düşünen rakip, kötü zemin ve sert rüzgar eklenince attığımız gole kadar saha içi sıkıntıları yaşadık. İlk devrede koşan, kapanan Ermenistan'ın yerleşme düzenini bozacak varyasyonları gösteremedik.
Oyunun kontrolü sürekli bizdeydi ama tehlike bölgelerinde de çok az görünebildik. Kanatlara işlerlik kazandıramadık. Sağda Tuncay hem yüksek top kaybıyla hem de çok içe dönük oynadı
. Arda tutuk görüntüsüyle adam eksilten özelliklerini sergileyemeyince Hakan Balta da devreye giremedi ve bu kanat da tıkandı. Mevlüt hareketli bir oyuncu ama arkadaşlarıyla üst düzeyle bir uyum sorunu var. Bu da performansını çok olumsuz etkiliyor. İlk yarıda biri bizim hazırladığımız, biri rakibin hediyesiyle iki pozisyon bulduk ama Mevlüt ikisini de değerlerdiremedi.
İkinci devreye daha konsantre başladık. Arda hareketlendi, Kazım-Mevlüt değişikliğinden kısa süre sonra da Kazım'ın asistiyle o dakikaya kadar çok pasif olan Tuncay takımımızı rahatlatan golü attı. AURELİO'YA ALKIŞ Ardından Fatih Terim Ayhan-Tuncay değişikliğiyle bana göre doğru bir tercih yaptı. Topa sahip olan ve daha garantili oynayan bir takım olduk.
Kalemizde hiç tehlike yaşamazken katı savunmayı mecburen bırakan Ermenistan karşısında gole yakın ataklar yaptık. Nokta santrfor özellikleriyle takımın hücum girişimlerine önemli katkılar sağlayan Semih fırsatçılığını konuşturup ikinci golü de atınca maç da orada bitti. Artık hedef 4 gün sonraki Belçika maçı.
Son paragrafı da Mehmet Aurelio için açmak istiyorum. Real Betis'e transfer oldu. İlk maçında sakatlandı, buna rağmen geldi ve büyük bir özveriyle maça çıkıp mücadelesini yaptı. Bu düşüncedeki devşirme oyunculara saygı duymamak mümkün değil.
Yayın tarihi: 7 Eylül 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/07//haber,7DB950540CB34531AEE808AF9CD6E1E2.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.