Sevgili Hıncal Uluç, gene yazısında beni anmış. Şener Eruygur'a
"yargısız infaz" yaptığımı söylüyor. Dikkat ederse, Eruygur'u, Ergenekon davasıyla değil, sürekli darbe teşebbüsüyle ilişkilendiriyorum. Darbeye teşebbüs ettiği konusunda hiçbir şüphem yok. Özden Örnek'in anılarında bu açıkça belli. Ayrıca, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün
"Ne var diyebilirim, ne yok diyebilirim" sözleri de, 2003-2004 yıllarındaki hazırlıkların bir delili. Ayrıca, o günkü gelişmeler ve o tarihte Şener Eruygur'un irtibat kurduğu gazeteciler ile işadamları, olayları doğruluyor. Sözgelimi, Denktaş'ın
New York'taki uzlaşmaz tavrı ve danışmanı Mümtaz Soysal'ın,
"Paşaların sert bir bildiri yayınlayacağına" dair beklentisi. Radikal Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan ve Ankara temsilcisi Murat Yetkin, bunları çok yazdı çizdi.
Ben, asıl, Hıncal Uluç'un
"Sözde değil, özde komutan" cümlesiyle, yeni Genelkurmay Başkanı'nı takdir etmesine hayret ettim. Şunu mu söylemek istiyor:
"Yaşar Büyükanıt, Çankaya'ya çıkacak ismi tarif ederken, 'sözde değil özde laik bir cumhurbaşkanı'
demişti; bu sözünün gereğini yerine getirmedi." Eski Genelkurmay Başkanı'na bundan dolayı tarizde mi bulunuyor? Yoksa Yaşar Büyükanıt'ın birkaç emuhtıra daha mı yayınlaması gerekiyordu? Ya da Cumhurbaşkanı seçilen Gül'e selam vermemeye mi devam edecekti?
Hıncal Uluç'un nezaketine yakıştırmayız fakat, acaba onun da özlemi Erman Toroğlu'nun bir zamanlar söylediği gibi
"Kodu mu oturtan" cinsten bir komutan mıydı?
"Sözde değil, özde komutan" nasıl davranacak? Hıncal Uluç'un bu konuyu biraz daha açmasını bekliyoruz.
Bugünkü Tüm Yazıları
"Sözde değil, özde komutan"
Yayın tarihi: 6 Eylül 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/06//haber,FFCE4685F7364803AC052EA91807F22B.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.