kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
6 Eylül 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat
Burak Dedeler, bu fotoğrafıyla 'geniş açı' kategorisinde ikinci oldu.

Marmara'dan ümit kesilmez

ECE KOÇAL
Giriş Saati : 28.08.2008 21:48
Güncelleme : 29.08.2008 18:55
'Her şeye Rağmen Yaşayan Marmara' yarışmasına katılan sualtı fotoğrafçıları, bu denizin henüz ölmediğini göstermek istiyor. Çiftleşen yengeçler veya saklanan kalkanlar bunun en güzel kanıtı..
İLİŞKİLİ HABERLER
Marmara'dan ümit kesilmez
Marmara Denizi'nin öldüğünü, orada artık hayat kalmadığını düşünenler çok yanılıyor. Bunu kanıtlamak isteyen bir grup sualtı fotoğrafçısı, geçtiğimiz cumartesi günü düzenlenen 'Her Şeye Rağmen Yaşayan Marmara' yarışmasına katıldı. Amaçları, tahmin edilenin aksine Marmara'da çok renkli bir hayat olduğunu göstermekti. Yerli ve yabancı 43 yarışmacı, Caddebostan'da buluşup, teknelerle Yassıada'ya gitti ve tüm günlerini orada geçirdi. Balıkadamlar Spor Kulübü'nün düzenlediği 8. Uluslararası Sualtı Görüntüleme Festivali kapsamında düzenlenen bu yarışma, Sualtı Milli Takımı'nın belirlenmesinde etkili dört yarıştan biri. Kulübün başkanı Nezih Saruhanoğlu, bu yarışın hem spor hem çevre etkinliği hem de sanat olduğunu söylüyor. 15 yıl önce bu yarışmaya nasıl başladıklarını ise şöyle anlatıyor: "Bizler, sualtının kirliliğinden en çok rahatsız olan kişileriz. Bu nedenle önce sualtında çöp toplama yarışması düzenledik. Sonra bunu, sualtı kirliliği görüntüleme yarışına çevirdik. Ancak 'Marmara öldü,' dersek, resmi makamlar temizlemekten vazgeçer, hiç uğraşmazlar, diye düşündük. Marmara'nın hala yaşadığını göstermek istedik. Son sekiz senedir bu şekilde festival olarak yapıyoruz."

BEŞ YILDA İLGİ ARTTI
Cumartesi sabahı yarışa hazırlanmakta olan yarışmacılarla konuşurken, herkes son beş yılda sualtı fotoğrafçılığına ilginin arttığını anlattı. Bunun sebebi ise ekipmanların artık daha ucuz olması ve küçük dijital makinelerle herkesin kolaylıkla dalabilmesi. Hatta 2005'te ilk kez Türk Sualtı Milli Takımı oluşturulduğunda bu takımda yer alan ve İspanya'daki Dünya Şampiyonası'ndan altın madalyayla dönen Alptekin Baloğlu (42), Türkiye'de sualtı fotoğrafçılığının dünya standartlarında olduğunu söylüyor. Bu yarışın önemini ise şöyle anlatıyor: "14 yıldan beri dalıyorum. O zamandan beri Marmara Denizi'ndeki adalar bölgesinde de dalış yapıyorum. Sekiz yıldan beri bu yarışmaya katılıyorum. Yassıada, Marmara Denizi'nin önemli gösterge noktalarındandır. Burada yaşam çok zengindir. 14 yıl önce burada karagöz balıkları görürdüm. Ama maalesef artık onları göremiyoruz. Ama son dört, beş yıldan beri suyun kirlenmesine rağmen, oradaki yaşamda hala bir ümit olduğunu görüyoruz. Yeni türlerin oraya geri geldiğini görüp, görüntülüyoruz. Yapılmış olan kollektörlerin (kanalizasyonların arıtmadan sonra denize atılması sistemi) ve denizin temiz tutulmasıyla ilgili diğer çalışmaların sonuçlarını görüyoruz. Eskiden daha bulanık bir su vardı, şimdi daha berrak. Örneğin geçenlerde kalkan gördüm. Önceden hiç görmezdim. Sudaki oksijen yavaş yavaş çoğalıyor. Boğaz'da denizatlarını, Haliç'te deniztavşanlarını görüntüledik. Bu yarışmanın amacı da hala bir umut olduğunu göstermek." Yarışmanın jürileri arasında yer alan Cengiz Özdereli, katılımın bu kadar yüksek olmasından çok mutlu olduğunu söylüyor. Ama herhangi güzel bir fotoğrafın dereceye girmek için yeterli olmadığını belirtiyor: "Yarışmanın adı, 'Her Şeye Rağmen Yaşayan Marmara'. Oradaki canlıların Marmara'nın yaşam şartlarının zorluğuyla birlikte görüntülenmesi gerekiyor. Bir balık yumurtası çekmek veya çiftleşmeye çalışan yengeçleri çekmek çok değerli. Tabii doğru kadraj ve doğru ışıkla..."
Haberin fotoğrafları