Dün dinlenen mali müşavir, Türkiye'deki Deniz Feneri ile Almanya'daki derneğin bağlantılı olduğunu iddia etti..
Almanya başta olmak üzere Avrupa'daki Türkler'den "yardım vaadi" adı altında topladıkları 40 milyon Euro'yu kuryelerle Türkiye'ye aktardıkları, büyük çoğunluğunu farklı amaçlar ve kişisel çıkarlar için kullandıkları öne sürülen Deniz Feneri Derneği yöneticileri hakkında Almanya'da açılan davada dün bilirkişi raporunu hazırlayan mali müşavir Rautenberg dinlendi. Frankfurt Eyalet Mahkemesi'nde 3 gündür görülen davada Türkiye'deki Deniz Feneri ile Almanya'daki Deniz Feneri Derneği arasında bağlantı olduğunu söyleyen Rautenberg, "Almanya'daki bir bankanın hesabından Türkiye'deki Deniz Feneri Derneği'ne 7 milyon Euro aktarıldığı görülüyor. Bir şirketin ana sermayesi için de 100 bin Euro aktarıldı" dedi. Farklı tarihlerde Almanya'da kurulan paravan şirketlere de para aktarıldığını kaydeden müşavir, Weiss GmbH'ya 875 bin Euro tutarındaki sermaye dışında en az 81 bin 500 Euro, Euro 7'ye 750 bin Euro, Taksi Quick'e 120 bin Euro, Atlas GmbH'a 25 bin Euro ve Euro Consulting'e de 48 bin 700 Euro para verildiğini söyledi. Bunun dışında Türkiye'deki Yurthaber'e farklı tarihlerde 50 bin Euro ile 85 bin Euro, Beyaz Holding'e 1.8 milyon Euro aktarıldığını kaydeden müşavir, bütün bu işlemlerin Almanya'daki Deniz Feneri Derneği hesabından karşılandığını belirtti. Bilirkişi raporunda, baş sanık Mehmet Gürhan'ın hesabından Zekeriya Karaman'a 65 bin Euro havale edildiği ifade edildi..
GEMİ KULLANILAMADI Bilirkişi raporunda ayrıca, Litvanya'da 1.366 milyon Euro'ya alınan geminin teknik arızalar ve bürokratik sorunların halledilememesi sebebiyle kullanılamadığı ve kiralandığı, Viyana Volkener Gasse'de öğrenciler için 250 bin Euro harcanarak yurt kurulduğu, Zahid Akman, Mustafa Çelik, Zekeriya Karaman'a muhtelif tarihlerde paralar yollandığı öne sürüldü. Dün saat 14.00'te biten davaya, 9 Eylül tarihine kadar ara verildi.