Taksim'e oradan da Cahide'ye

Anjelique, Ortaköy'de groove house çalan bir mekân. Lucca, daha ileride Bebek'i meskan edinmiş. Satsumalı votkasıyla tanınıyor, bir de müdavimleriyle. Reina, Boğaz kenarında, bütün ünlülerin kendilerini gösterdikleri yer. Meydan, ikinci köprüden sonra Ümraniye'ye yakın zamane alışveriş mekânı. Yazlığı ve kışlığı olan Cahide ise gece eğlencesine çıkıp ertesi gün anlatılacak hikâye biriktirmek isteyenlerin uğrak yeri. Burada Hande Yener de, Bob Sinclar da dinleyebilirsiniz. Hillside Su ise yalnızca bir otel değil, 'sağlıklı' yaşamak isteyenlerin uğrak yeri. Müzik olarak da chill out'tan lounge'a kadar 'rahatlatıcı' müzik türlerini duymanız mümkün. Hillside Su, Anjelique, Cahide Sayfiye, Lucca gibi bu mekânların, hatta Taksim, Nişantaşı gibi semtlerin artık albümleri de var. Bu, Türkiye için de Türkiye müzik piyasası için de yeni bir trend. Örnekleri yurtdışında city lounge (Londra, Berlin, Paris gibi) albümleriyle bilinen bu mekân-müzik ilişkisi artık ülkemizdeki yapımcıların da ilgisini çekmiş durumda. Yabancı albümlerin satışlarının az olması, dans temelli müziklerin çok çeşitli kesimlerden alıcısının olması, yapımcıların bu tip albümlere yönelmelerinin başlıca sebebi. Yapımcı Nurhan Dülgeroğlu'nun da söylediği gibi, bu bir pazarlama tekniği ve müzik piyasasının nabzının nasıl tutulduğunun göstergesi.