Sabancı'yı kıskandıran lüksten köhne barakaya

Kan eksilmesi nedeniyle tedavi gördüğü İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'nde önceki gün 79 yaşında hayatını kaybeden beyazperdenin yakışıklı jönü Orhan Günşiray'ın hayat hikâyesi 50'li yıllarda patlama yaşayan sinemaya adım atıp şöhrete ve paraya kavuşan onlarca meslektaşı gibi ibretlik. Bir anda yeteneği ve yakışıklılığıyla baş döndüren bir servet ve şöhrete kavuşan Orhan Günşiray'ın ani düşüşünü eski gazeteci arkadaşı Şemsi Sılkım, "Şöhret-Bir Zamanlar Türkiye" adlı kitabında kaleme almıştı. Günşiray, kitapta şöyle anlatılıyordu: "İçinde bikinili kızların dans ettiği yatıyla Boğaz kıyılarında tur atan Orhan Günşiray, işadamı dostu Sakıp Sabancı'nın Emirgan'daki köşkünün önünden geçerken yiyecek almak için kıyıya yanaştı. Kıyıda gezinti yapan Sabancı'yla karşılaştı. Sabancı da: "Maşallah Orhan Bey, ben bugüne kadar yat sahibi olamadım. Sen beni bile çoktan geçmişsin, güzel kadınlarla aşna fişne olmuşsunuz, beni de yarı yolda bırakmışsın."

DOSTLARI UZAKLAŞTI
Sabancı'yı bile kıskandıran bu lüks pek çok sinemacı gibi Günşiray'dan da kısa süre sonra uzaklaştı. Şemsi Sılkım, Günşiray'ın her şeyini kaybedip Tophane'de bir barakada yaşamaya başladığını, yıllar sonra yardım amaçlı düzenlenen jübile gecesine söz veren sanatçı dostlarının gelmediğini de yazmıştı. Günşiray'ın cenazesi bugün Zincirlikuyu'da toprağa verilecek.