Antalyaspor'un bu yıl renklerine bağladığı tecrübeli kaleci Ömer Çatkıç, ''artık daha garanti, risksiz bir Ömer profili'' ortaya koyacağını söyledi.
Antalyaspor, Antalya'da havanın sıcak ve nem oranının yüksek olması nedeniyle, pazar günü yapacağı Denizlispor maçının hazırlıkları Isparta Davraz'da sürdürüyor.
Isparta kampında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Antalyaspor'un Gaziantepspor'dan transfer ettiği kaleci Ömer Çatkıç, Antalyaspor'da hedefinin kendisinin ve taraftarın güzel günler geçirmesini sağlamak olduğunu söyledi.
Saç ve sakal stiliyle Fransızların ünlü kalecisi Fabien Barthez'e benzerliğiyle dikkati çeken deneyimli file bekçesi Ömer, Eskişehirspor'un altyapısında başlayan futbol hayatını 1998-2004 yılları arasında Gaziantepspor'da sürdürdüğünü hatırlattı. Gaziantepspor'da bulunduğu süre içerisinde ligi 2 defa ikinci, 2 defa dördüncü ve bir kez de beşinci olarak tamamladıklarını anlatan Ömer, şunları söyledi:
''Gayet başarılı sezonlar geçirdim Gaziantep'te. Buradan Gençlerbirliği'ne transfer oldum. Buradaki ilk senemde beşinci, ikinci senemde altıncı olduk. Ondan sonra da Bursaspor'a transfer oldum ve burada bir yıl kaldıktan sonra tekrar Gaziantepspor'a geri döndüm. Şimdi de Antalyaspor'dayım.''
''YABANCI KALECİLER TÜRK KALECİLERDEN ÜSTÜN DEĞİL''Kaleciler olarak amaçlarının topu direkler arasına sokmamak olduğunu ifade eden Ömer, karşılarına her yıl daha kaliteli forvetler geldiğini, ancak kaleciler olarak da kendilerini geliştirdiklerini söyledi.
Türk kalecileri gayet başarılı bulduğunu anlatan Ömer, yurt dışından gelen kalecilerin Türk kalecilerden üstün performans sergilediklerine inanmadığını vurguladı.
Ömer, şöyle konuştu:
''5 yıl sürekli milli takıma gittim ve 69 kez milli takıma çağrıldım. 19 kez
milli takım formasını giydim. Milli takımda hocanın tercihi çok önemli. Ersun Yanal, Mustafa Denizli, Şenol Güneş hocalarımız kadroda bana yer verdiler. Fatih Terim'in geldiği dönemde bir sakatlık geçirmiştim. Terim, daha sonra da beni çağırmadı.
Milli takım bir bayrak yarışı. Birileri bayrağı alıyor ve takımı temsil ediyor. Biz de bir zaman bayrağı aldık. Ondan sonra da başkalarına devrettik. Belki o bayrak tekrar elimize gelir. 2010 Dünya Kupası var. Milli takıma çağrılırsam seve seve giderim. Kendimi çok iyi hissediyorum. 33 yaşındayım, bundan sonra en iyi zamanlarımı geçireceğime inanıyorum.''
RİSKSİZ FUTBOL OYNAYACAKÖnceki yıllarda kendisine çok güvenmesinden dolayı riskli hareketler yaptığını ve bu yüzden çok sık eleştirildiğini kaydeden Ömer, ''Bu sene daha garanti, risksiz bir Ömer profili ortaya koyacağım'' dedi.
Ömer, bir futbolcunun ne kadar başarılı olursa olsun kariyeri için mutlaka üç büyük takımdan birinde oynaması gerektiğini savundu. Gaziantepspor'dan ayrıldığı dönem Beşiktaş'ın kendisini transfer etmek istediğini belirten Ömer, tercihi Gençlerbirliği'nden yana kullandığını söyledi. Ömer, futbolcuların üç büyüklerden teklif aldığı zaman kesinlikle bu fırsatı kaçırmaması gerektiğini vurguladı.
Deneyimli kaleci, şöyle devam etti:
''
Türkiye'de medya hep üç büyüklerden yana yayın yapıyor. Avrupa'da böyle değil. Yayın haklarını elinde bulunduran kanal, maçların hepsini yayınlıyor. İsteyen istediği maçı izleyebiliyor. Ama biz
Türkiye'de Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray maçlarını izlemek zorunda kalıyoruz. Tabii bu da takımların seyirci potansiyelini artırıyor. Yetişme çağındaki gençler sürekli bu üç takımın maçını izlemek zorunda kaldığı için bu takımlardan birine gönül veriyor. Eğer adaletli bir yayın sistemi olsa, Anadolu takımları daha çok göz önünde bulunacak ve bu takımlara sevgi artacak.''
Ömer, Gaziantepspor'da oynarken
Almanya'dan bir takımın kendisiyle ilgilendiği, ancak o dönem Gaziantepspor'un UEFA Kupası'nda mücadele etmesi ve
milli takım formasını taşıması nedenleriyle söz konusu takımın teklifini kabul etmediğini sözlerine ekledi.