Fenerbahçe-Partizan maçının devre arasında, gazeteci
Cengiz Çandar ile statta konuşuyoruz. "
Aziz Yıldırım'ın
futbol bilgisinin yetersiz olduğunu iddia ediyorsun ya; yanılıyorsun" dedi, "
Başkan, dünya futbolunu günü gününe takip eder. Ben onun gibisini az gördüm."
Sanırım demek istediğimi biraz daha açmam gerekiyor.
Ben "
bilmek" derken elbette "
malumat sahibi olmayı" kastetmiyorum. Aziz Başkan'ın bu konudaki birikimini tartışmıyorum. Konu o değil.
İşin içine '
insan' girdi mi, '
teori ile pratik', '
bilgi ile uygulama' arasında bir boşluk oluşur. İşte anlatmaya çalıştığım tam da bu.
Mesela
Anelka'yı transfer etmek iyi para kazandırdı. Ayrıca F.Bahçe'nin adını,
Avrupa'da duyurarak kulübün prestijini artırdı.
Ama Anelka aynı düzeyde katkıyı maçlarda yapmadı işte. Tersine, takımdaki uyumu zedeledi. 'Gitsin' diye dört gözleyen Fenerli çoktu.
Ya bugün? Eğer
Semih ile
Güiza'yı birlikte oynatarak
Şampiyonlar Ligi canavarlarıyla cenk etmek istiyorsan;
Alex'in yamacında çok koşan, dayanıklı ve kanatları da kullanabilen üç orta saha oyuncusu olmalı.
Hani, neredeler?
'
Tek adam' Aziz Yıldırım'ın futbol bilgisi ya da o bilgiyi uygulama becerisi yeterli olsaydı, F.Bahçe'ye gönül verenler, Partizan maçı öncesi "
Ya elenirsek" tedirginliği duymazdı. Değil mi?
Bugünkü Tüm Yazıları
Bir kez daha: Aziz Yıldırım
Yayın tarihi: 29 Ağustos 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/29//haber,0FFFFA45687D410A918FABD3C42846ED.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.