FK Partizan'ı rövanş maçında 2-1 yenerek, 2. ön eleme turundan sonra 3. ön eleme turunu da geçip 6. kez Şampiyonlar Ligi'nde katılma hakkı kazanan Fenerbahçe'de, maçın ardından büyük bir sevinç yaşandı.
*FENERBAHÇE - FK PARTİZAN MAÇINDAN KARELER... GÜRCAN BİLGİÇ: HÜCUM OMURGASI (SABAH)
Üç gün önce G.Antep'te yaşadıkları travmadan nasıl kurtulacaklarını iyi anlayıp, birbirlerine sarılarak ve inanarak oynadılar. Partizan'ın kafasını bile yukarı kaldırmasına izin vermeden, müthiş bir presle çöreklendiler rakip sahaya. Hazırlık maçlarının bize gösterdiği, Aragones'in istediğini yaparak birbiri ardına pozisyonları yakalıyorlardı.
Futbolun değişmez kuralı; rakip kadar koşacaksın. Kazanmanın şartı; rakipten çok koşacaksın. Atak olgunlaştırmak için gereken pas trafiğini sağlıklı kurunca Fenerbahçe için zor maç, bir anda gösteriye dönüştü. Semih Şentürk ve Guiza ile birlikte maçın parlayan ismi Maldonado oldu.
Bu kadar sakatlığa rağmen, Fenerbahçe takımının sanki hiçbir şey olmamış gibi çıkıp, gövde gösterisini yapması, galibiyet kadar önemliydi. Çünkü onları Avrupa'da veya zorlu rakipler karşısında başarıya taşıyacak olan bu güven duygusu. Kendini beğenmişlik ile arasındaki ince çizgi ayırt edildiğinde, herkesin özlediği Fenerbahçe takımı ortaya çıkıyor.
ÖMER ÜRÜNDÜL: FENER AVANTAJI KULLANDI (SABAH)F.Bahçe, son dakikaları sıkıntılı geçen maçta Partizan'ı eleyerek Şampiyonlar Ligi'ne kalmayı başardı. Aurelio'nun gitmesi, Deivid ve Vederson'un ağır sakatlıklarla uzun süreli eksikliklerine bir de Selçuk'un sakatlığı eklenip, gereken takviyelerin de yapılamaması nedeniyle F.Bahçe ciddi bir orta saha rahatsızlığı ile karşı karşıya kaldı.
Maçın başında futbolcular da seyirciler de tedirgindi. Partizan'ın biriki çabuk hücum denemesinin ardından F.Bahçe kontrolü eline aldı. Oyun karşı alana yıkıldı. Orta saha oyuncularının yapısı itibariyle yüksek tempolu bir baskı kurmak mümkün değildi. Buna rağmen gole yakın pozisyonlar oluştu. Güiza'nın aceleciliği, stresi ve bencilliği golü geciktirdi. Sonunda Semih klasik gollerinden biriyle takımını rahatlattı.
İlk golün asistini yapan Uğur, kaptırdığı gereksiz toplarla takımının kontrataklarla karşı karşıya kalmasına neden oldu.
Semih, Aragones gelene kadar hayatında oynamadığı orta sahada ciddi sakatlığına rağmen uzak ara en iyi oyuncuysa fazla söze de gerek yok.
SELÇUK YULA: GELECEK FENER'İN (FOTOMAÇ)Fenerbahçe zor gibi gösterilen maçı ilk önce kolaya çevirdi sonra gene zora soktu. Maça iyi başlayan taraf sarı-lacivertlilerdi. Gaziantep maçındaki kötü oyun ve kötü skorun etkisinde kalan taraftar bir de üstüne 3 gün içinde Edu ile Emre'nin sakatlık haberini alınca bir anda karamsarlığa düştüler. Çünkü Sırbistan cephesinden bizim için iyi haberler gelmiyordu.
İlk başta 5 oyuncuları yoktu. Şu anda Sırbistan
Milli Takım antrenörlüğüne getirilen Antiç'in de bize maçtan üç saat önce verdiği bilgiler milli takımda oynayan iki futbolcunun mükemmele yakın işler yapacağıydı. Yani sözün kısası Partizan tam takım, Fenerbahçe de kanatları kırılmış bir takımdı.
Gaziantep maçından sonra karamsarlığa kapılanlar şunu bilmeliler ki Fenerbahçe bir Avrupa takımı olmuştur ve gene şunu bilmelidirler ki bu takımın şu anda ilk 11'de oynayacak kapasitedeki 8 oyuncusu eksik. Gelecek Fenerbahçe'nindir.
DR. GÜRKAN KUBİLAY: SEMLEX! (FOTOMAÇ)Yavaşsınız, yana oynuyorsunuz, hem de basmayan bir takıma karşı. Üstünüze gelemeyen bir takım karşısında pozisyon vermedim diye ya da Maldonado ne kadar iyi oynadı diye sevinme şansınız yok. Çünkü adamlar gruplarda karşılaşacağınız takımların yüzde 20'si kadar bile değil.
Yapacağınız yatırım ne mi olmalı? 1) Elinizdeki en iyi orta saha garip ama gerçek; Semih. O çıkınca rakip kolay geliyor. 2) 1 santrfor, 1 ön liberoya kesin ihtiyacınız var. Benim önerim Cruzeiro'dan Fabricio olurdu. 3) Alex'i Güiza'nın arkasına koyun, Semih orta saha oynasın. Ayrı ayrı yerlerinden mutsuzlar bari Semlex sentezi ile ikisinden de maksimum yararlanın. Geçen sene gruplarda ne olacağını baştan söylemiştim. Bu sene emin olmam için bana 1 transfer boyu müsade.
HAKKI YALÇIN: ZAFER VE NEŞTER (FOTOMAÇ)Güiza'nın, krallığı elinden alınmış çaresiz adam resmi, sonuçtaki kısırlığın da sebebidir. İlk çeyrekten sonra Fenerbahçe'nin hücum üstünlüğü resmen belgelendiği bir maçta, kapıyı yine Semih açtı. Sakat sakat oynayan Semih... Yol açmayı da bilen, gole kaç yoldan gidildiğini de bilen Semih...
Fenerbahçe'nin ağır oynadığı zamanlar, Partizan'ı harekete geçiren zamanlardı. O zamanlar, Roberto Carlos'un kendinden anlık vazgeçişlerinin olduğu zamanlardı. Partizan forvetindeki intizam, maç boyu kendini gösterdi ama onlar inanmadıkları bir davanın koşuşturması içindeydi.
Dünkü sonuç, taraftarın yankılanan kalbidir. Sancısı ertelenmiş bir zafer koyalım adını. Devler Ligi'ndeki gerçek rakiplerle mücadele edebilmek için, yaraya neşter vuracak tabipleri bekleyelim. "Daha bitmedi efsane çağı" diyorsak..