TRT Olimpiyatlarda bir kez daha utanç verici yayıncılık yaparak,
Türkiye'nin Olimpiyat fiyaskosunu katladı.
Bu ülke insanının paraları ile satın alınan yayın hakları, gene bu ülke insanının paralarıyla Pekin'e eş dost, cümbür cemaat giden, yeteneksiz, ehliyetsiz ve bilgisiz bir ekip tarafından çöpe atıldı. Olabilecek en kötü yayıncılık,
televizyon okullarına ders konusu olacak bir başarıyla gerçekleştirildi.
Medyadaki Hıncal takıntılı ruh hastaları, Olimpizmin O'sunu bilmeyen, günde beş dakika ekrana bakıp yazı yazmayı marifet sanan TRT avukatları kimseyi kandırmayı başaramadılar.
Gene sebep
televizyon.. İnsanlar gördüler. Bilenler farkına vardılar, anladılar.
Yağan e-mailler, sert eleştirilerimin ne kadar haklı olduğunu ortaya koyuyor.
Aslında az bile yazdığımı düşünüyorum, ayıbın, cinayetin büyüklüğü karşısında..
Bu TRT'nin kaçıncı Olimpiyatı.. İnsan en düşük zekâ düzeyinde olsa, bir şeyler öğrenir..En azından bu işi bilen, iyi yapan televizyonları açıp bakarak, el oğlu neler yapıyor görür ve ders alarak öğrenir..
Ama yaptıkları her şeyin yanlarına kâr kalacağını bilen bu kifayetsiz muhterisler, keyiflerini zerre bozmağa yeltenmediler ve gene aile boyu tatil yaptılar. Geçen defa Atlanta, Sydney, Atina'ydı. Bu defa Pekin.. Yarın da Londra olacak.
Eurosport'un da
Türkiye içinde ve de Türkçe yayın yapması, TRT zavallılığının şaşmaz teşhirine sebep oldu. Eurosport'a bakanlar, TRT'nin nasıl aciz, nasıl yanlış, nasıl baştan savma olduğunu gördüler. Üstelik TRT 50 kişiyle ordayken ve Eurosport yayını üç beş kişiyle buradan yürüttü.
Fark kelle sayısında değil, işini ciddiye alan, seyirciyi sayan, sorumluluk duyan beyinlerde..
Pekin, yayın kurumlarına önemli bir avantaj sağlayacak saatlerdeydi..
Bizden beş saat önde oldukları için, her gece prime time'da yani televizyonun en iyi izleme saatinde günün en güzel hazırlanmış özetini, en güzel görüntüler, en uzman yorumlar, röportajlar ve haberler eşliğinde, müthiş bir programcılıkla verme fırsatı doğuyordu.
Eurosport prime time'ı en iyi şekilde kullandı ve harika programlar yaptı..
Peki TRT?..
Prime time'da rasgele bir spor olayını, çoğu zaman da gündüz canlı verdiği yayını, banttan bir daha, tekrar ekrana sürüp vakit öldürdü.
Programcılık yoktu.
Habercilik var mıydı?..
Geçiniz.. Ne Ankara merkezinde, ne de Pekin'deki TRT masasında tüm yayınları izleyen bir haber sorumlusu yoktu. Olsaydı, gelişmelerin anında farkına varır, ekranda köşe açarak, ya da alt yazı geçerek, haberi duyururdu.
Örnek.. TRT sabah seanslarını canlı vermediği için, Olimpiyatların Çinli iki simgesinden biri Liu'nun 110 engelli seçmelerinden çekildiğini TRT izleyicileri 5 saat sonra öğrendiler. Eurosport'ta anında görürken..
TRT Spor ekibi, Olimpik sporları bilmediğinden yayınları yanlış seçti. Canlı yayınlara doğruları koyamadı. Bant yayınları da rasgeleydi. Meraklılar doğru seçimleri gene Eurosport'ta buldular.
TRT yayınlarını sunan ekip fevkalade yetersizdi. Yorumcu diye seçilip görev verilenler komik oldu, izleyenleri güldürdü.
Sunucular çok az istisnasıyla, bilgisiz, ruhsuz, heyecansızdılar. Sundukları yayını öldürdüler.
Olimpiyatın en önemli iki olayı Atletizm ve Yüzme'nin anlatıcılarıysa kelimenin tam anlamıyla felaketti.
İlk gün yüzmeyi anlatanın hatta sarhoş olduğunu sandı izleyenler.
Atletizmi anlatan ise artık komikti..
Yıllardan beri bu işi yaptığı halde bir adım ilerleyemeyen TRT'ci bu defa kendine fazla güvendiğinden, yanına dünya çapında bir atletizm uzmanı Nejat Kök'ü de almamıştı. Eski hatalarını ısrarla tekrar etti. İsimleri yanlış okudu. Kulvar farklarını süzemedi. En önde koşan dışındaki izleme yeteneği olmadığı için atak yapanları çoğu zaman ipi birinci göğüslediklerinde fark etti.
Diskalifiye olanları anlamadı. Yarışın iki ikincisi varken ve adam önünde ikincilik kürsüsünde gümüş alırken, aldığı da önündeki monitörde yazarken, işini zerre ciddiye almadığı için "Üçüncü.. Bronz" diye anons etti. Hemen her yayın gününde yayıncılık tarihine geçecek yanlışlar yapıp komik oldu.
TRT'nin yeni Genel Müdürü, Olimpiyatlardan rasgele bir gün seçsin ve o güne ait TRT ve Eurosport yayın bantlarını istetip karşılaştırsın. Olimpik sporlarla en küçük ilgisi olmasa da, aradaki dağlar kadar farkı görecek ve TRT sporun zavallılığının farkına varacaktır. Tabii eğer o koltuğa oturmaya layık biri olarak seçilmiş ve atanmışsa..
O da "AKP'li olsun, çamurdan olsun" zihniyetinin eseriyse, o zaman koyverin rahvan gitsin.
Demek ki bize bu TRT layık!..
Biz bu TRT'yi hak etmesek de!..
Bugünkü Tüm Yazıları
TRT'nin yayıncılık ayıbı!..
Yayın tarihi: 28 Ağustos 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/28//haber,3F4C27233F884BF0ADDBADD96012DB58.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.