kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Ağustos 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Pekin de, Çin'in açılışı mı olacak?..

Pekin Oyunlarının "Duygusuz" dediğim açılış töreninin aslında izleyenlerde bıraktığı pek de tatlı olmayan bir duygu vardı..
1 milyar 300 milyon nüfuslu bir dev, dünyaya bu teknoloji ile geliyorsa ne olur?.
Çin'in tamamen teknolojik üstünlüğünü sergileme üzerine kurduğu Açılış Şovuyla Batı dünyasına böylesi bir "Aba altından sopa" gösterisi yaptığı söylenebilir mi?..
Çin'in, Olimpiyatların tümünü, bir rejimin üstünlüğünü kanıtlamak için fevkalade iyi kullandığı açık..
Çok kısa zamanda, nerdeyse sıfırdan 100 Olimpiyat madalyasına gelmek ne demek?.. Bu 1 milyar 300 milyonun yeteneği ve onları organize eden sistemin gücü değil mi?. Alkışlarken, korkmaz mısınız bir yandan da..
Spor özellikle totaliter rejimlerin dünyaya propagandalarını yapmak için kullandıkları en önemli silah. Hele de tüm dünyanın dikkatlerini üzerine toplayan Olimpiyatlar.. Hele hele de televizyon devriminden sonra..
Çin, şimdi Eskimo İglolarına da girdi, Safarideki saz kulübelere de..
Ben biraz da spor dışı bu amaçlar yüzünden, Olimpiyatların totaliter rejimlere verilmesinden pek haz etmem.. Amaç spordan kayıp, siyasal şova yöneldiği için..
Hitler başlatmıştı bu işi 1936'da.. Berlin Oyunları Alman ırkının ve Hitler'in propagandası için düzenlendi.
Bir millet!.. Bir devlet!.. Bir şef!..
Almanya her şeyin üstünde..
Moskova'da, Sovyet propagandasını adım adım yaşadım.
Çin'de durum sanki biraz daha netti..
Olimpiyatların sporu tarif eden geleneksel sloganı hiçbir yerde yoktu..
Citius, Altius, Fortius unutturuldu. Daha hızlı.. Daha yüksek.. Daha güçlü..
Onun yerine konan slogan romantikti..
Bir Dünya.. Bir Rüya..
Ama bana sorarsanız, fevkalade siyasaldı..
1 milyar 300 milyon nüfus ve bu teknoloji.. Bu güç!..
"Bir dünya" hangi dünya acaba?.. Ve de o "Bir rüya"yı kimler görüyor?.
Şimdi madalyonun tersini çevirelim..
Bana sorarsanız, Moskova Oyunları, Sovyetler Birliği için sonun başlangıcı olmuştu..
Tüm dünyaya kapalı Sovyet rejiminin ilk açılışıydı Moskova.. İnsanlar dünyanın dört bir yanından geldiler.. Moskova'da, Sovyetler'in dört bir yanından gelmiş insanlarla tanıştılar, konuştular.. Sovyet halkları, dünyanın parti tarafından kendilerine anlatılandan çok farklı olduğunu ilk defa gördüler ve ilk defa düşünmeye başladılar..
20 gün boyunca hemen her gün Moskova parklarında, aslında bizlerin girmesi istenmeyen ama açıkça "Yasak" denemeyen kafelerde, restoranlarda dolaştım. Benimle yan yana görünmekten korkan, "Orada uzakta oturun ama beni dinleyin" diyen bir yığın insanla konuştum.. Benim gibi binlerce Batılı da konuştu tabii.. Sordular, sordular, sordular.. Merakla dinlediler.. Düşünmeye başladılar.
En büyük değişiklikler, düşünmenin başlamasıyla oluşmuştur..
Moskova Oyunları, Sovyet halklarında düşünceyi başlattı ve arkası geldi.. O totaliter imparatorluk çöktü..
Ayni şey Çin'de olabilir mi?..
Olimpiyatlar sırasında bizim gazetelere yansımayan, Çin'de de pek yankı uyandırmayan bir şey oldu..
Hua Guofeng öldü..
Kimdi Hua?..
Bizzat Mao tarafından seçilen vârisi.. Mao, kurduğu baskı rejiminin Hua tarafından aynen sürdürüleceği inancı içindeydi. Hua, kısa bir süre yönetti de Çin'i.. Dörtlü Çetenin ve Kültür Devrimi'nin acıları tüm ülkenin üzerine çökerken "Cüce" Deng Xiaoping onu kenara itti ve Çin'e nefes aldıran adımları atmaya başladı.
Mao'nun totaliter prensi Hua'nın, Çin'i dünyaya açan Pekin Oyunları sırasında ölümü bir tesadüftü tabii.. Ama önemli bir tesadüftü, Mao'nun izleri ve izleyicileri açısından..
Olimpiyatlar kapanırken küçük bir Pekinli çocuk "Aaa.. Gök yüzü maviymiş" dedi.. Pekin'de gök yüzü ilk defa bu Olimpiyatlar sayesinde mavi oluyordu çünkü, onlarca yıldan beri..
Dünyanın en kirli havalı kentini temizledi Çin rejimi, dünyaya yapacağı şov için..
Tıpkı Rusların Moskova'da yaptığı gibi, yüz binlerce insan oyunlar boyunca Pekin'den sürüldü.. Binlerce otomobil yollardan alındı. Kalanların da tek ve çift usulü trafiğe çıkmalarına izin verildi. Kenti çevreleyen yüzlerce sanayi tesisinin çalışması durduruldu. Kirli havanın kaynağı dumanlar ve egzoslar olabilecek en düşük düzeye inince, Küçük Çinli'nin ilk defa gördüğü mavi gök de ortaya çıktı..
Ama şimdi o çocuk dahil, milyonla Pekinli "Ben mavi gökyüzümü isterim" diyor.. "Demek ki oluyormuş!.."
Bu bir düşünceye başlangıç değil mi?.
Olimpiyat öncesi Tibet halkının ve Uygur Türklerinin büyük protestoları vardı, Çin'in ezilen insanlarını temsilen. Çinliler bir şov planladılar ve Pekin'de tüm Batı medyasının rahatça gideceği bir yeri, Londra'nın dünyaca ünlü Hyde Park'ı gibi, protesto meydanı ilan ettiler. İsteyen Çinli gelip burada dilediğini söyleyecekti.. Ama söyleyen tek kişi çıkmadı.
Çinliler "Demek ki bizde protesto edilecek bir şey yok" dediler, Batılı gazetecileri güldürüp.. Çünkü onlar çoktan, bu meydanda gösteri yapmak için baş vurup geri çevrilenleri tespit etmişlerdi bile..
Protesto meydanı vardı ama giriş izne tabiydi.
Çin kazanıyor, ama insan hakları kaybediyordu.
Olimpiyatlar!..
Açılıştaki görkemli teknoloji şovu..
100 madalyayla, kısa zamanda ne büyük mesafeler alındığını kanıtlayarak Çin insanının ve Çin rejiminin gücünün altının çizilmesi..
1 milyar 300 milyon insanın elindeki güç!.
Bir dünya.. Bir rüya sloganın esrarı!..
Pekin neyin başlangıcı o zaman?..
Çin İmparatorluğu'nun sonunun mu?..
Yoksa dünyanın Çin İmparatorluğuna dönüşümünün mü?.
Düşünelim bakalım..
Ama umudumuzu yitirmeden..
Çin insanı da düşünmeye başladı çünkü!..