Abhazya ve G.Osetya'nın bağımsızlıkları tanınıyor

Gürcistan'ın özerk bölgeleri Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarının tanınmasını görüşmek üzere olağanüstü toplanan Rusya Parlamentosu üst kanadı Federal Konsey oy birliği ile kararı kabul etti. Oturuma katılan 130 milletvekilinden tamamının bağımsızlıkların tanınması yönünde oy kullandığı belirtildi. Parlamentonun alt kanadı Duma'daki görüşmeler ise devam ediyor.

Federal Konsey Başkanı Sergey Mironov oylama öncesi yaptığı konuşmada, Güney Osetya ve Abhazya'nın bağımsız iki devlet olarak her türlü hakka sahip olduklarını ifade etti. Oturumun uluslararası hukukun temel prensibi olan halkların kendi geleceğini belirleme prensibi üzerine gerçekleştiğini savunan Mironov, "Bölgede yaşayan halkların güvenliği için bunu onaylamamız gerekiyor." dedi. Rusya'nın 15 yıldan bu yana Gürcistan'ın toprak bütünlüğüne saygı duyduğuna dikkat çeken başkan, "Bölgede çatışmayı barış gücü askerleri ile kontrol etmeye çalıştık. Ancak 8 Ağustos'dan sonra Güney Osetya ve Abhazya halklarının artık Gürcistan'la birlikte yaşaması mümkün değil." açıklamasında bulundu. Miranov'a göre 8 Ağustos'da Güney Osetya'da adı konmamış bir soykırım yaşandı. Müzakerelerin ardından yapılan oylamada oturuma katılan 130 milletvekilinin tamamı lehte oy kullanırken, karşı ya da çekimser oy çıkmadı. Güney Osetya Cumhurbaşkanı Eduard Kokoytı ve Abhazya Cumhurbaşkanı Sergey Bagapş'ın Federal Konsey'de gerçekleşen oturumlara katılması bekleniyor.

Diğer taraftan Rusya parlamentosu alt kanadı Duma'daki görüşmeler devam ediyor. Rusya Başbakanı Vladimir Putin'in başkanlığını yaptığı, parlamentoda çoğunluğu elinde bulunduran Birleşik Rusya'nın iki özerk bölgenin bağımsızlıklarının tanınmasını destekleyeceği belirtildi. Duma'dan da Federal Konsey'deki karara benzer bir karar çıkması bekleniyor.

Duma Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Konstantin Kosaçev, sabah saatlerinde basına yaptığı açıklamada, Birleşik Rusya'nın bu yönde bir talebi olduğunu açıkladı. Duma Başkanı Boris Grizlov da yaptığı değerlendirmede, bağımsızlığın tanınmasını destekleyeceklerini ifade etti. Gürcistan'ın Güney Osetya'ya gerçekleştirdiği saldırıyı Nazi Almanyası'nın 1941 yılında Sovyetler Birliği'ne gerçekleştirdiği saldırıya benzeten Grizlov, "Gürcistan'ın saldırısı faşist bir saldırıdır. Duma iki bölgenin de bağımsızlığını tanımalı." dedi.

Uzmanlar bağımsızlığın tanınması ile ilgili parlamentonun alacağı kararın Kremlin'in batı ile sürdürülen müzakerelerde elini kuvvetlendireceğini kaydediyor. Moskova böylece bölgede daha fazla barış gücü askeri bulundurmak için baskı oluşturacak. Parlamentolarda alınacak kararın Kremlin tarafından da onaylanması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar işlerin yolunda gitmesi durumunda Kremlin'in bağımsızlıkların tanınması kararını imzalamayabileceği değerlendirmesinde bulunuyor. Diğer taraftan iki özerk bölgenin bağımsızlıkları tanınmasa da Moskova'nın bölgelerle ilişkilerinde bağımsız devletler olarak uygulama yapacağına kesin gözüyle bakılıyor.

AB dönem başkanlığını yürüten Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy 1 Eylül'de Avrupalı liderleri Rusya ile ilişkileri ve Gürcistan krizini görüşmek için toplantıya çağırırken, Almanya Şansölyesi Angela Merkel de Moskova'nın ordularını Gürcistan'dan tamamı ile çekmemesi durumunda bu ülke ile ilişkilerin sıkıntıya gireceği uyarısı yaptı. McFaul savaş gemisi ile insani yardım götüren ve Batum'a demirleyen ABD de Moskova'nın Dünya Ticaret Örgütü'ne girmek için sürdürdüğü müzakerelerin olumsuz etkileneceği uyarısı yaptı. Doğalgaz ve petrol alıcıları olmaları nedeni ile Moskova'ya fazlaca bağımlı olan Avrupa ülkelerinin Kremlin üzerinde daha fazla baskı oluşturamayacağı da öngörülüyor.

CİHAN