CHP ve MHP'nin uyumu...

Bakanlar Kurulu geçen hafta yeni bir AB Uyum Paketi daha açmayı kararlaştırdı.
Hükümet son uyum yasalarını, Cumhurbaşkanlığı seçimi, Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesi, Vakıflar yasalarını Meclis'ten çıkararak hayata geçirmişti.
Her ne kadar AB konusunda 2004 sonrası çok istekli görünmese de hükümetin bu kez hedefinde 1980 askeri ihtilali döneminden kalmış yasaları temizlemek var.
Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'in açıklamasına göre yeni uyum paketi 131 yasada değişiklik öngörüyor.
Ahmet Necdet Sezer döneminde önce Köşk'ten ardından Anayasa Mahkemesi'nden dönen Ombudsmanlık yasası ile ilgili anayasa değişikliği de bunlardan biri...
Aynı şekilde 100 Türkiye milletvekilliği, siyasi partiler ve seçim kanunlarında değişiklik ile parti kapatmayı zorlaştıran düzenlemeler için de anayasa değişikliğine ihtiyaç duyuluyor.

İç ve dış destek...
Hükümet yeni uyum paketini, geçmişte olduğu gibi muhalefetin de desteğini alarak çıkarabilir mi?
Bu kez zor gözüküyor...
Çünkü henüz içeriği bilinmeyen, yakında muhalefet partilerine sunulacağı söylenen uyum paketi, aktarıldığına göre kabinede de sorun yaratmış.
Bazı bakanlar değişikliklere karşı çıkmış, uyum paketi üzerinde uyum sağlanamamış.
Muhalefete gelince...
Geçmişte olduğu gibi muhalefet bu kez "AB uğruna tam destek" verme niyetinde değil.
Görülüyor ki hükümet, MHP'den alamadığı desteği CHP; ondan bulamadığını da MHP ile kapatıp yola devam etmekte bu kez zorlanacak.

Muhalefetin kararı
CHP, demokratikleşme, özgürlükler konusu olsa dahi anayasa değişikliğine kapalı.
CHP Grup Başkan Vekili Hakkı Süha Okay dünkü sohbetimizde aynen şunları söyledi:
"Laikliğe karşı irticai hareketin odağı kabul edilmiş AKP anayasa değiştiremez. Anayasa Mahkemesi'nin yapısıyla oynayamaz. Yargıyı teslim alamaz. Bizden destek bulamaz."
Okay, hükümetin "kendisine muhalif her sesi susturmak için her yolu denediğini" belirterek, "Bu tavırda olanlar özgürlük ve AB'den söz edemez" dedi.
MHP'nin tutumu ise öteden beri değişmedi.
AB uyum yasalarını, "dayatma" olarak görüyor, bazılarını ise "Türkiye'nin kırmızı çizgilerine müdahale" olarak algılıyor.
Nitekim MHP lideri Devlet Bahçeli bu tavrını geçen yıl hükümet programı üzerindeki konuşmasında da kayda geçirmişti.
Bahçeli, anayasa değişikliğine "Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması" için destek vereceklerini söylerken, "Siyasi Ahlak Yasası ile ilgili bir düzenleme" istemişti.
Bunun dışındaki anayasa değişikliğine sıcak bakmadıkları mesajını vermişti.
Ancak daha sonra AK Parti'nin hakkında açılan davanın en önemli unsuru olan üniversitede türbanın serbest bırakılması için anayasa değişikliğine de destek vermişti.
MHP'nin AB Uyum Yasaları çerçevesinde bugün tavrında bir değişiklik olabilir mi? Partinin etkin isimlerine göre, AK Parti hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararından sonra hükümete destekleri geçen yılki kadar olmayacak...
Buna bir de yaklaşan yerel genel seçim eklenirse uyum yasalarının çıkması daha da zor olacak.
Hükümetin mevcut tıkanıklığı aşmasının yolu ise belli; CHP lideri Deniz Baykal'ın da dün vurguladığı gibi ancak kabinede geniş çaplı değişiklikle söz konusu olabilecek.
Yoksa AB süreci bu dönem de zora girecek...