Dink ailesinin avukatı Doğan, Ergenekon iddianamesini değerlendirdi: Üzerinde ciddiyetle durulmadığı için Dink cinayeti, Malatya katliamı iddianamede yok. Bir Gladio operasyonuysa, hani bunun Emniyet ve yargı ayağı?..
-
Hrant Dink'i mahkemede lince tabi tutan, 'Seni bozuk para gibi harcarız' diyenler, bugün bu davanın bir kısım sanığı. Ancak somut ilişkilendirme yapılmadı - Eksiklerine rağmen, bu çok ciddi bir iddianame. Hayatın çok önemli bir yerinde duran ama şimdiye kadar müdahil olunmayan konular konuşulur ve tartışılır oldu Bu haftaki Haftanın Sohbeti'nin konuğu avukat ve yazar Erdal Doğan. Doğan, suikast sonucu öldürülen Hrant Dink'in ailesinin yanı sıra Malatya'da Zirve Yayınevi cinayetleri davasının da müdahil avukatı. İlginçtir Ergenekon iddianamesinde ne Dink cinayeti ne de Malatya katliamı yer aldı. Oysa yakın zamana kadar Ergenekon'un eylemleri arasında sayılıyordu. Ancak Dink 301'inci maddeden yargılandığında, adliye ve Agos'un önünde eylem düzenleyenler, linç etmeye çalışanlar bugün Ergenekon sanıkları. Dink ve Malatya katliamıyla birlikte aynı dönemde gerçekleştirilen ve aynı çerçevede değerlendirilen Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet'e atılan bombalar ise iddianamede Ergenekon'un en önemli eylemleri olarak yer alıyor. Ayrıca derin devletin eylemleri olarak anılan ama bugüne kadar üstüne gidilmeyen Cem Ersever'in ölümü, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu ve Sabancı suikastı gibi olaylar da iddianamede var.
SORUŞTURMA OLDUKÇA CİDDİ
Erdal Doğan, hukuk üzerine akademik çalışmalar yapan bir avukat. Doğan'ın kısa bir süre önce yayımlanan şimdi de ikinci baskısını yapan "Hitit Hukuku- Belleklerdeki Kayıp" kitabında, 3 bin 500 yıl önce uygulanan Hitit hukukunun günümüz hukukundan daha ileri olduğunu ortaya koyuluyor. Kadın-erkek eşitliğinden, idam cezasının kaldırılmasına, evlilikte mal paylaşımından, cezaların paraya çevrilmesine kadar bugün
Türkiye'nin yasalarına yerleştirmeye çalıştığı hükümlerin, Hitit hukukunda daha ayrıntılı olarak uygulanması şaşırtıcı. Doğan ile hem Dink cinayetinin neden Ergenekon iddianamesinde yer almadığını yanı sıra günümüz hukuk sistemiyle Hitit hukukunun farklarını konuştuk.
*
Bir katliam davasına bir de son dönemin en önemli suikast davasına bakan avukat olarak, iddianameyi nasıl buldunuz? Her türlü eksikliğine, teknik bazı sorunlarına ve belli bir tarafın, özellikle ve kasıtlıca önemsizleştirme, değersizleştirme çabalarına rağmen çok ciddi bir iddianame. Bir de Hrant Dink cinayeti, Malatya katliamı, Ergenekon soruşturması ve yayınlanan iddianamesi ile birlikte kamuoyunda büyük bir kesimin, hukuk, soruşturma, ceza konularında yaşanan ihmallere ve tutuklamalara müdahil olmasına yol açtı. Hayatın çok önemli bir yerinde duran ama müdahil olunmayan konular konuşulur ve tartışılır oldu.
*
Neden Ergenekon iddianamesinde Hrant Dink cinayeti yok? Savcıların yapmış olduğu Ergenekon soruşturması oldukça ciddi. Fakat Ergenekon davasına ve soruşturmasında tutuklu bulunan isimlere baktığımız zaman, Hrant Dink davasının üzerinde ciddiyetle durulmadığı ortaya çıkıyor. Somut ilişkilendirmeye gidilmedi. Bu konuda bir çekingenlik ya da ihmal var. Dink cinayetindeki durum Malatya katliamı için de geçerli.
'ORTAYA ÇIKARILMASIN' ÇABASI
* İlginçtir, Hrant Dink 301'den yargılandığı zaman mahkeme ve Agos gazetesinin önünde protesto gösterileri düzenleyenler bugün Ergenekon sanığı... Evet. Hrant Dink'i mahkemelerde lince tabi tutan, tehdit eden, ona "Seni bozuk para gibi harcarız" diyenler, bugün bu davanın bir kısım sanığı.
*
Dink cinayetinin Ergenekon ile somut ilişkilendirilmeye gidilmemesinde nasıl bir çekingenlik ya da ihmal var? Rahip Santoro, Hrant Dink ve Malatya cinayetlerinde gerçek sorumluların ortaya çıkartılmaması yönünde bir çaba var. Bunun altında da Emniyet içinde bir takım kişilerin, bu cinayetlerde doğrudan sorumluluğunun ortaya çıkacağı korkusunun yattığını düşünmekteyim. Hrant Dink cinayeti sanıklarından Yasin Hayal ve Erhan Tuncel'in mahkeme izniyle yapılan dinlemelerinin, altı binin üzerindeki kaydı, Trabzon Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi tarafından savcılığa gönderilmedi. Ergenekon'da dava konusu olan koskoca bir Glaido örgütlenmesiyse ve devletin her biriminde örgütlendiği de şüphesizse, hani bunun Emniyet ve yargı içindeki işbirlikçileri ve elemanları? Bunların da açığa çıkartılması lazım. İddianame açıklanmadan önce ve sonra üst düzey Emniyet yetkililerinin "Hrant Dink'i Ergenekon öldürdü ama yeterli delil yok" açıklamaları bile başlı başına bir ihmaldir. Kanıta dayanmadan konuşulamayacağına göre, savcı bu yetkililerin ifadelerini almalı.