- Fransa'nın hayli çapkın bir cumhurbaşkanı var. Onun seçilmesinden sonra Fransa'da neler değişti?
- Çapkın ama beceriksiz. Popülaritesini kısa sürede kaybetti, kepaze oldu. Şimdi toparlanmaya çalışıyor. Bakalım. Nasıl oldu da akıllı ve sağduyulu olarak bildiğim Fransız halkı Sarkozy'i seçti hâlâ anlayabilmiş değilim. Şimdi pişmanlar tabii. Yakında erken seçim olursa bizim halkımız da umarım bu kez doğru bir seçim yapar, yani seçimin içine yapmaz.
- Uzun yıllardır Paris'te yaşıyorsunuz, üzerinizde herhangi bir baskı hissediyor musunuz? Örneğin 'özgürlükler ülkesi Fransa'da' Ermenileri yeren yazı yazmak suç. Hatta bir gazeteci, iktidarı yeren bir yazı yazarsa, yerinden olabiliyor deniliyor...
- Uzun yıllardır Paris'te yaşadığım doğru, ama 'yabancı' sıfatını kabul etmiyorum. Fransa'da Ermenileri yeren yazı yazmak suç değil, Ermeni soykırımını yadsımak suç. Ama o saçma yasa, neyse ki senatoda sümen altı edildi, şimdilik düşünce özgürlüğü Voltaire'in ülkesinde işliyor. Üzerimde baskı hissetmiyorum.
Türkiye'de kitapları toplatılmış bir yazarım. Üstelik şimdi son kitabım da soruşturmaya uğradı. Aradan bunca yıl geçtikten sonra bu olayla karşılaşınca şaşırmadığımı söylesem yalan olur. Anlaşılan geçen yıllarda bir arpa boyu yol alamamışız.
Türkiye'de mahalle baskısını ciddi olarak hissetmeye başladım, diğer baskılar da zaten herkesin gözü önünde oluyor. Mahalle baskısını
Allah'ın Kızları'nı yazarken hissettiğimi itiraf etmeliyim.
Yayın tarihi: 9 Ağustos 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/12/ct/haber,3D2DBC29BB6B439A9E1170B930F03213.html
Tüm hakları saklıdır.