kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Ağustos 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Türkiye'de yıldızlar ondan sorulur

BUKET BAYDAR
09.08.2008
Shakira, Ricky Martin ve Paris Hilton gibi isimleri Türkiye'ye getiren Engin Akıncı'yla yakında kimleri 'aramızda göreceğimizi', dünyadaki müzik trendlerini ve ünlülerle yaşadığı ilginç anıları konuştuk.....
Gönül Yazar'la röportaj yaptıktan sonra, bir daha hiçbir zaman bu kadar uzun bir röportajla karşılaşacağımı düşünmemiştim... Engin Akıncı hayallerine kapılıp giden ama bir o kadar da yere sağlam basan biri. İki cümle arasında bile, heyecanını yitirmediğinden ötürü anlatacakları bitmeyecekmiş hissine kapılıyorsunuz. Shakira, Ricky Martin ve Paris Hilton gibi isimleri Türkiye'ye getiren Zoom Kurumsal'ın ortaklarından Akıncı, Hollywood'un marka isimlerine kadar ulaşabilecek geniş bir ağları olduğunu söylüyor...

- Türkiye'de sizi 'ilk' yapan nedir?
- Zoom'u yaklaşık üç sene önce başlattık. Ben uzun yıllar pazarlama direktörlüğü yaptım. İşin plakçılık kısmı maalesef dijital hayata geçmişle, internetin hayatımızda yayılmasıyla birlikte artık ölmeye başladı. İnsanlar dinlemek istedikleri albümlere para vermek yerine MP3 formatında internette çok kolay bulabiliyorlar. Dolayısıyla kendimizi bitmekte olan bir endüstri yerine, eğlence endüstrisinde nasıl konumlandırırız diye düşündük. Yaklaşık sekiz yıl boyunca Türkiye'ye birçok önemli sanatçıyı getirdik.

- Skandallar kraliçesi Paris Hilton'u Türkiye'ye getirmek sizi ürkütmedi mi?
- Paris Hilton'u ülkeye getirdiğimizde, bambaşka bir insan buldum. İnanılmaz profesyonel, aklı başında, zeki, sevecen ve iyi kalpli... Oluşabilecek tüm dezavantajları baştan biliyorduk; mesela havaalanında yaşanacakları da. Bu konuda onları uyardım, o 50 metrelik yürüme mesafesinde her şey olabilir diye. Bir tek kan çıkacağını tahmin etmemiştim, o da oldu. Onlar hiçbir şeye şaşırmadılar hatta hoşlarına bile gittiğini söyleyebilirim, bu konuda egoları epey yüksek. Şimdi bizi birçok firma arıyor, 'Bizim bir partimiz var, şu ismi getirmek istiyoruz. Gelen kişinin; hiçbir şey yapmasına gerek yok, birkaç basın röportajı yapsın, olay olsun, biz konuşulalım, markamız öne çıksın' gibi yurtdışında olan ama burada daha yeni başlayan garip bir trend var.

- Gençliğin ve müzik trendlerinin nabzını iyi tutan biri olarak, günümüzde dünya müziği nereye gidiyor, gençler neyle daha çok ilgili, söyleyebilir misiniz?
- 2000'li yıllar çok garip. Dört-beş tane endüstrinin, pastanın en büyük dilimini alan plak şirketlerinin, bir şeyleri oturttuğu sistemin çöktüğü, kartların masada biraz değişmeye başladığı bir süreç. Bu şirketler, uzun süre MP3 formatını kabul etmedi, internetin onlar için çok büyük bir tehlike olacağını görmedi veya interneti nasıl kullanabileceklerini çok geç keşfettiler. Müziği takip edenler bugün herhangi bir internet sitesine girip, iki tuşa basıp istediği kadar MP3'e, istediği sanatçının hiçbir yerde göremeyeceği konser görüntülerine, video kliplerine ulaşıp, kendi bilgisayarlarına indirmeye başladı. Böyle bir bolluk ortamında insanların kafası karışmaya başladı. Haliyle, derin izler bırakabilecek, çok büyük isimlerin çıktığı 2000'li yıllar göremedik. Dünya müziği daha çok alternatif isimlere doğru gidiyor. Kendini internet vasıtasıyla duyurabilen isimler ön plana çıkmaya başladı. 2000'li yılların başında çok popüler olan hip-hop müziğin çok ciddi bir kan kaybına uğradığını görüyoruz. Mesela, Eminem diye biri vardı ve bir anda silinip gitti. Onun dışında İngiltere'ye baktığımız zaman hâlâ alternatif rock grupları çok popüler, çünkü biraz daha yeni şeyler sunabiliyorlar.
Haberin fotoğrafları