Rekor kırılacak mı?

Olimpiyat Oyunları'nın başlamasına bir gün kaldı. Ama spekülasyonları erken başladı! Amerikan kafilesinin Çin'deki hava kirliliğini bahane ederek, maske kullanması şimdilik en çok konuşulan mevzu. Ama bu Olimpiyat Oyunları'nı, hatta devamında yapılacak olanlar bekleyen daha büyük bir tehlike var: Rekor kırılacak mı?
Yapıldığı tarihten bu yana, uçan insanların macerasını izlemek için herkesi ekran başına toplayan Olimpiyatlar'da, insanoğlunun 'uçması' artık çok ihtimal dahilinde gözükmüyor.
İtalyan Corriere della Sera gazetesinde yer alan Claudio Colombo imzalı habere göre, bu cesur ve iddialı bir tahmin değil, bilimsel bir gerçek! Bir grup Fransız bilimadamının 1896'da yapılan ilk olimpiyatlardan günümüze kadar gerçekleşen 3000'den fazla rekorun zamanlaması üzerine yaptığı inceleme, 2027 yılına kadar zaman ilerlemesinin yüzde 0,05 olacağını ya da başka bir değişle neredeyse sıfır olacağını iddia ediyor. Bu durumu İnsan fiziyolojisi uzmanı İtalyan bilim adamı Doçent Enrico Di Prampero da doğruluyor. Ona göre varılan nokta, insanoğlunun gelebileceği en üst seviye...

HERŞEYİ AÇIKLADILAR
Bilim adamı, yaptığı istatistiksel ve matematiksel çalışmalar sonucunda rekorların yıllar süresince çizeceği eğriyi detaylı bir şekilde örnekliyor da: 'Bir 100 metre koşucusunu ele alalım. Hatta tipini de detaylandıralım. 2 metre boylarında ve teni ırkların birbirine iyice karışmasından dolayı sütlü kahve renginde olacak. Saatte ortalama 39.344 km'lik bir hızla 100 metreyi en iyi 9 saniye 15 salisede koşabilmesi için 2254 yılına kadar beklemek gerekecek. Bu tarihe gelene kadar rekorlar ancak salise salise kırılabilecek...
Öte yandan her ne kadar bilim dünyasında hala çarpıcı rekorlar kırılabileceğine inanlar olsa da bunlar, aksine inanan bilim adamlarına göre oldukça az...
Bu durum, başka bir tartışmayı ortaya atıyor... İnsanın kendi limitlerini zorladığı olimpiyatlarda, sınır buysa o olimpiyat oyunları cazibesini koruyabilecek mi? Bu konuda bilim dünyası iyimser. Bu araştırmaların bilimin değil insan vücudunun sınırları olduğunu unutmamak gerekiyor. Gen ve kaslara yapılacak teknolojik malzeme desteği insanı yine bir 'roket'e dönüştürebilir.