Dağlıca Davası'nda 3 tahliye

Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve aralarında 2 Geçici Köy Korucusu'nun da bulunduğu 9'u tutuklu toplam 11 kişinin yargılandığı Dağlıca Davası'ndan 3 tahliye kararı çıktı.

Hakkari'nin Dağlıca bölgesinde 21 Ekim 2007 gecesi terör örgütü tarafından düzenlenen, 12 askerin şehit, 16 askerin yaralandığı ve 8 askerin ise teröristler tarafından kaçırıldığı baskın ile bağlantıları olduğu iddiasıyla yürütülen soruşturmalarda örgüte bilgi verdiği iddia edilen 11 kişi hakkında 'Terör örgütü üyesi olmak', 'Terör örgütüne yardım ve yataklık etmek' suçlarından açılan davanın duruşması yapıldı.

Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 3. celsesi için sabah saatlerinde Bitlis E Tipi ile Van M ve F tipi cezaevlerinden getirilen 9 sanığın duruşması saat 16.00'da başladı. Duruşmaya tutuklu sanıklar korucu Osman Ergen, korucu Metin Babat, Fahri Işık, Hasan Mert, Fehim Kına, Yasin Sürücüoğlu, Hanife Arslan, Selahattin Döğer, Nurettin Özdil ile tutuksuz sanıklar S.G. ve N.S. hazır bulundu.

Sanıkları 8 avukat savunmak için hazır bulundu. Yapılan duruşmada, Fahri Işık'ın avukatı Melisa Telsaç ile Selahattin Döğer'in avukatı Taner Polat müvekkillerinin kendi iradeleri dışında örgüt üyeleri ile telefon görüşmesi yaptıkları ve etkin pişmanlık yasasından yararlanmalarını talep etti. Tutuklu olan 70 yaşındaki sanık Hanife Aslan'ın avukatı Dincel Aslan ise müvekkillinin 'Beritan' kod adlı örgüt üyesini tanımadığını, görüştüğü Zeynep isimli kişinin teyzesinin kızı olduğu ve rahatsızlığı sebebiyle tahliyesini talep etti.

Sanıklar, yaptıkları savunmalarında örgüt ile bir ilişkilerinin olmadığını iddia ederek, tahliyelerini talep edip, telefon görüşmelerinin kayıtlı olduğu belirtilen CD'lerin mahkeme ortamında dinlenmesini istedi. Sanıklardan Hanife Aslan'ın Kürtçe olarak yaptığı savunması mübaşir tarafından Türkçe'ye çevrildi. Aslan, yaşlı olduğunu ve kimseyi dağa gönderecek gücünün olmadığını, hasta yatağından kalkarak duruşmaya geldiğini söyleyerek tahliyesini talep etti.

Sanıklardan korucu Metin Babat, 5 sayfalık yazılı savunmasını mahkemeye verdikten sonra kısa olarak özetini yaptı. 1988 yılında terör örgütünün köylerini bastığını ve akrabalarından 28 kişinin hayatını kaybettiğini, ölenler içinde ailesinin fertlerinin de olduğunu, örgüte yardım ve yataklık yapmasının söz konusu olmadığını savundu. Daha sonra mahkeme heyetince söz hakkı verilen iddia makamı Cumhuriyet Savcısı Yılmaz Kıstı, telefon kayıtlarının kovuşturma aşamasında tekrar dinlenmesi ve yeni tanıkların yargılamaya bir yarar getirmeyeceği için taleplerin reddini istedi.

Savcı Kıstı, sanıklardan Metin Babat, Hanife Aslan ve Hasan Mert'in üzerlerindeki suçun vasıf ve mahiyeti, delil durumu göz önünde bulundurarak tahliyesini istedi. Mahkeme heyeti verdiği kısa bir aradan sonra savcının talebi yerinde bularak sanıklardan Metin Babat, Hanife Aslan ve Hasan Mert'in tahliyesine, diğer sanık Osman Ergen, Fahri Işık, Fehim Kına, Yasin Sürücüoğlu, Selahattin Döğer, Nurettin Özdil'in tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Mahkeme heyeti ayrıca, İkiyaka köyünde 1998-1999 yıllarında silahlı terör örgütü tarafından bir baskının olup olmadığı ve yapılmışsa sonucu hakkında bilgi verilmesi için Yüksekova İlçe Jandarma Komutanlığı'na müzekkere yazılmasına, iddia makamının esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için duruşmayı erteledi.