Kaybolan tohumlar bulundu, özlenen lezzetteki sebze-meyveler geri dönüyor

Domatesin, kavunun, karpuzun, hiçbir şeyin eski tadı yok! Hep yakındığımız şey bu değil mi? Peki niçin yok olduğunu biliyor muyuz? Aslında ne sera sebzeciliği, ne hormonlar, ne de tarım ilaçlarının suçu var. Her şey tohumda bitiyor.
Artık üreticilerin ilk önceliği dönüm başına en çok verim alabileceği ürünleri üretmek. Yüklü miktarda ürün alan organize perakendeciler de öncelikli olarak reyon ömrü ve yola dayanıklılık istiyor. İşte sebze-meyvenin bu iki cephesindeki tercihler, buna uygun tohumlarla üretilmiş, tatsız tuzsuz ürünleri getiriyor sofraya. Avrupa'da neredeyse bütün meyvesebzeler aynı tatta gibi. Ama Türkiye lezzet konusunda henüz şansını yitirmedi. İşte şimdi eski lezzetleri yeniden bulma konusunda üniversiteler, tohum şirketleri ve Metro Cash&Carry ortaklığıyla yeni bir proje başlatılıyor.
Metro'nun meyvesebze departman bölümü yetkilisi Birol Uluşan, "Türkiye'de yetişen ürünlerde hâlâ kendine özgü aroma mevcut, ürünlerimiz kendine özgü lezzetlerini koruyorlar. Hatta aralarındaki bölgesel aroma farklılıkları bile hissedilir durumda. Bu rağmen, farkında olmadan bu gücümüzü yitirmeye başlıyoruz" diye başladı ve bunun önüne geçmek için oluşturulan projeyi anlattı: "Bizden ürün alan restoranlar müşterilerine daha lezzetli ürünler sunmak istiyor. İşe öncelikle tohum seçimiyle başladık; ürünün kalitesi, rengi ve verimliliğini de göz önünde bulundururak en lezzetli mahsulleri alabileceğimiz tohumları kalite departmanımızla birlikte seçtik. Tohum partnerimiz Syngenta Tohumculuk oldu. Bu ürünü ideal ortamında üretecek üretici partnerimizi belirledik; Erüst Tarım bize partnerlik ediyor. Daha önce kontrollü tarım projemizi başlattığımız teknik danışmanlık ekibimiz bize bu konuda destek veriyor. Bu ürünler diğerlerine göre yüzde 5-10 daha pahalı olacak."
Ama söyleyin, mis gibi bir domates yemeyeli kaç yıl oldu?