Anayasa Mahkemesi'nin, AK Parti hakkındaki davayı görüşmek için 28 Temmuz tarihini seçmiş olmasının bir nedeni var mı?
Zaten her kelimeden bir anlam bulmaya çalışan siyaset, dün bundan da sonuç çıkardı.
Meclis'te iktidar kulisindeki yorum belliydi:
"Demek ki kapatmayacaklar, onun için bu tarihi verdiler..." Milletvekillerinin zaten uzun süredir kuliste birbirlerine karşı aşıladığı,
"Kapatılma ihtimalimiz zayıfladı" inancı içinde gerçekleşen bu yorumun gerekçesi de şöyleydi:
"Anayasa Mahkemesi kararı çok fazla uzatacak hali yok. Bir iki gün içinde kararını verir bitirir. Eğer parti kapanacak olursa o zaman 14 Ağustos tarihleri arasında yapılacak Yüksek Askeri Şura toplantısı gerçekleşmez. Hükümet düşüp yerine yenisi de bir ay içinde kurulmazsa komutanların emeklilikleri gündeme gelir. Kapatmayacaklar ki, bu tarihi verdiler..." Onlara göre partinin kapatılması, dolayısıyla hükümetin düşmesi söz konusu olmayacaktı.
Zaten Başbakan
Tayyip Erdoğan da partisinin sabahki Grup toplantısında uzun süredir dile getirilen,
"22 Temmuz'daki AK Parti balkonundan yaptığı konuşmayı tekrar etsin" çağrılarını yerine getirmişti.
Bir yıl sonra her kesimi kucaklayacağını söylediği konuşmasını tekrar edip, yeni bir sayfa açtıklarını açıklamıştı.
Sorun kalmamıştı...
Muhalefetin yorumu İlginçtir bu yoruma muhalefet de hakimdi.
CHP lideri Deniz Baykal partisinin Meclis Grup toplantısında Anayasa Mahkemesi'ndeki dava ile Ergenekon soruşturması arasında bağ kurarak bunu kayda geçiriyordu.
MHP lideri Devlet Bahçeli de yaptığı yazılı açıklamada
"yargı süreçleri arasında pazarlık yapıldığı" imalarına dikkat çekiyordu.
Bahçeli, böyle bir gelişmenin yaşanması halinde,
"Türkiye bu depremin altından kalkamayacağını" da kayda geçiriyordu.
Her iki partinin milletvekillerinde de benzer görüşler hakimdi.
28 Temmuz'un nedeni Oysa, Anayasa Mahkemesi heyetinin 28 Temmuz tarihini seçmesinin nedeni başka...
Anayasa Mahkemesi üyeleri uzun süre önce 10 Ağustos tarihinde Moskova ve St. Petersburg (Leningrad) dahil olmak üzere tatillerini Rusya Federasyonu'nda geçirecek.
Gezinin hazırlığı uzun süre önce yapıldı...
Dolayısıyla, Mahkeme heyetinin 28 Temmuz tarihini belirlemesinin nedeni dava süreci ve gerekçeli kararın yazımı için tanınacak sürelere ilişkin.
Mahkeme'nin önünde davanın görüşülmeye başlanacağı tarihten 10 Ağustos'a kadar 12 gün bulunuyor.
Heyet bu süreyi üçe bölmüş gözüküyor.
Yani davayı karara bağlamak için 4 gün, gerekçeli kararın yazımı için 4 gün, bir aksilik olması halinde ek süre için de 4 gün...
Görüldüğü gibi Başkanı
Haşim Kılıç'ın da bir süre önce açıkladığı gibi Anayasa Mahkemesi dava ile birlikte gerekçeli kararı da yazıp Resmi Gazete'de yayınlanmayı hedefliyor.
Çünkü, dava kapatma ile sonuçlanacak olursa, ancak Resmi Gazete'de yayınlanması sonrası yürürlüğe girebiliyor.
Mahkeme, ilklerin yaşanacağı bu davada gerekçeli karar yazım süresini uzatıp bir de hükümet krizine neden olmak istemiyor.
Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesi heyeti kararını alırken ne Yüksek Askeri Şura'yı ne de başka bir hesabı yapmış bulunuyor.
Mahkeme'nin kararının ne olacağını ise üyelerin kendisi dışında kimse bilmiyor.
Yayın tarihi: 23 Temmuz 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/07/23//sarikaya.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.