kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Temmuz 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Türkiye'de dinlenen Ben Harper'ın konserleri, övgü topluyor.

'Canlı' albümler öldü mü?

Ne bir DVD ne de bir YouTube klibi, canlı konser albümünün yerini tutuyor. The Independent gazetesi yazarı Simon Hardemon, bu önemli müzik biçiminin tarih yazdığı önemli köşe taşlarını yeniden anımsatıyor..
Artık zamanı geldi: Bugüne kadar yapılmış en iyi ve en büyük kimi albümlere, bazı türlerin adını yeniden koyan ve 'ham' müziğin kudretini ifşa eden kayıtlara elveda deme zamanı. Çünkü 'canlı albüm' türü günümüzde hayata veda etmişe benziyor. Muse gibi bazı gruplar bugün için bile hâlâ canlı albüm yayımlıyor; hatta dört stüdyo albümlerine karşılık, üç canlı konser albümleri bulunuyor bu grubun. Ama Muse, bir istisnadan ibaret. Kaldı ki, önce görüntülü radyo denen TV, ardından canlı konser DVD'leri, bu türü ötekilerden iyice ayırt etmiş oldu. Görsellik, müziğin önüne geçti, izleyici esir edildi ve ses, öncüllüğünü yitirdi. Siz istediğiniz kadar bir DVD'nin CD versiyonunu edinebileceğinize inanabilirsiniz. Ancak emin olun, bu bir film müziğini satın almaktan farksız. Hatta aldığınız CD'nin ruhsuz kalitesini de göz önüne alırsanız, demek istediğimizi anlayabilirsiniz. Ancak Pink Floyd'un Pulse albümünü, bu kategorinin savunucuları arasına yerleştirmeniz gerek. Bu albüm gibi, belli turnelerden itinayla süzülerek derlenmiş örnekler, hatta durduk yerde yaratılmış olanları, bir DVD'nin verebileceğinden fazlasını size vaat edebiliyor. Öyle bir albüm çıkıyor ki ortaya, resim eksikliğiyle, ses hafızasının getirdiği kudret ve gizemin etkisiyle grubun kariyerinde köşetaşı olabiliyor ya da akustik bir anıt halini alıyor. Bir başka deyişle ifade edecek olursak, izleyici kabalığı ve kalabalığının o kendine has banalliği, tekil, karanlık, dalgalı ve öngörülemez enerjisi, yaşanan tecrübenin topyekün gücü, canlı albümleri stüdyo kayıtlarının zavallı benzerleri olmaktan çok daha fazlasına taşıyor. Hafiften tehlikeli, koyu büyük biraderler, canlı albümlerin ta kendileri oluveriyor. Tıpkı yanda gördüğünüz 'babalar' gibi...
Haberin fotoğrafları