Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Sert, batılı özentisiyle çocuk ve genç yaşlarda edinilen ayaküstü beslenme alışkanlığından ilerleyen yaşlarda uzaklaşıldığını bildirdi.Doç. Dr. Sert, yaptığı açıklamada,
Türkiye'de, birçok ülkede olmayan bol taze sebze ve meyve bulunmasına, zengin yemek kültürüne sahip olunmasına, eğitim seviyesinin yükselmesine, televizyonlardaki sağlık programları ve gazetelerdeki sağlık haberlerinin olumlu etkisine rağmen yeme kültüründeki olumsuzlukların devam ettiğini söyledi.
Üretim imkanları sayesinde yılın 12 ayında her türlü sebze ve meyveye ulaşmanın mümkün olduğunu, özellikle yaz aylarında kilo fiyatı birkaç kuruşa kadar düşen sebze ve meyveyi tüketmenin bütçeyi zorlamadığını belirten Sert, şunları kaydetti:
''Buna rağmen fiyatı daha yüksek hamburger başta olmak üzere Avrupa özentili gıdaların tüketimi frenlenemiyor. Oysa bazı ülkelerde sebze ve meyve neredeyse gramla satılacak kadar pahalı, karpuz bile dilimle satılıyor. Türk toplumunun varlık içinde yokluk çeker gibi fast food türü gıdalara sarılması son derece garip.''
Hiç kimsenin, evinde birkaç gün beklemiş yemeği yemek istemeyeceğine işaret eden Sert, ''Oysa sağlığa olumsuz etkileri kanıtlanmış çeşitli katkı maddeleriyle raf ömrü uzatılmış, 6 ay rafta beklemiş gıdaları tüketiyoruz. Taze, ucuz ve bol meyveye rağmen çocuklarımız, katkı maddeli meyve suları ile kolalı içeceklere sarılıyor'' dedi.
Murat Sert, katkı maddeli ve ayaküstü beslenme kültürünün
televizyon reklamlarıyla da tetiklendiğini, kalorisi ancak yüzde 10-20 azaltılmış yiyeceklerin ''light'' veya ''diyet'' adı altında tüketiciye sunulduğunu ifade etti.
Sert, bilinçsiz beslenmenin eğitim seviyesi düşük ailelerin yanı sıra eğitimli aileler ve onların çocuklarında da yoğun olduğunu, bu yüzden ileri yaş hastalığı sanılan diyabetin bile çocuk yaşlarda görülebildiğini söyledi.
Doç. Dr. Sert, özellikle 40'lı yaşlardan itibaren aşırı yağlı ayaküstü beslenmenin yol açtığı sağlık sorunları başlayınca eğitim düzeyi hangi seviyede olursa olsun toplumun bütün kesimlerinde olumlu beslenme alışkanlıklarının görülmeye başladığını söyledi.
Orta ve ileri yaş grubunun sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmaya başlamasının yanı sıra spora daha fazla önem verdiğinin gözlendiğine işaret eden Sert, ''Oysa bütün bunlar erken yaşlarda başlamalı'' dedi.Ailelerin sağlıklı beslenme konusunda çocuklarına model olmaları gerektiğini ifade eden Sert, bunun için daha bol sebze ve meyve ile lifli yiyecek tüketilmesini önerdi.
Sağlıklı yeme kültürünün erken yaşlarda edinilmesi halinde bunun ömür boyu süreceğine işaret eden Doç. Dr. Sert, şöyle konuştu:
''Doğru beslenmenin yanı sıra yemek sırasındaki davranışlara dikkat edilmeli. Yemek sırasında gazete okunmamalı,
televizyon izlenmemeli. Yemek masaya tencereyle değil küçük tabakla getirilmeli. Evde enerji yoğunluğu yüksek yiyecek bulundurulmamalı. Yemek hızlı değil yavaş ve iyice çiğnenerek yenmeli. Öğünler arasında yeme isteği duyulduğunda bol su ve meyve tüketilmeli.''
AA