Dikkatinizi çekiyor mu? Ergenekon konusunda susan ya da meseleyi hafife alan medyacıların ortak bir noktası daha var:
SABAH'ı karalamak.
Niye böyle oluyor?
SABAH'a çamur atmak ile
Ergenekon sorunu arasında nasıl bir ilişki var?
Bunu anlayabilmek için önce birkaç cümleyle
İtalya'daki
Gladio örgütlenmesine değinmemiz gerek.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra,
ABD,
NATO üyesi ülkelerde yeraltı teşkilatları kurdurdu.
Sovyetler Birliği saldırdığında, ABD imdada yetişene kadar bunlar direnecekti.
İtalya'daki örgütlenmenin adı
Gladio (
Kılıç ) idi.
600 kişiyle kuruldu. Zamanla solcularla mücadele eder hale geldi.
Mesela
Bologna tren istasyonunda bomba patlatıp
85 kişiyi öldürdüler ve suçu sosyalistlerin üstüne attılar.
1990'larda dağıtıldığında Gladio'nun
" üye/taraftar/sempatizan " sayısı
15 bine ulaşmıştı. Bunları
5 bin kadarı mahkemeye çıkarılabildi.
Burada çok önemli bir nokta var: Gladio ortaya çıkarıldığında bazı
siyasetçiler,
emniyetçiler,
askerler,
işadamları,
medyacılar olayı örtbas etmek için canlarını dişine taktı.
Avrupa, Gladio ile çalkalanırken ve benzeri bir örgütün
Türkiye'de de olduğu belgelenmişken, bizde yaprak kımıldamadı.
Bu arada bizim Gladio, yani Ergenekon, şekil değiştiriyordu.
Ulusalcı/faşist ideolojiyi benimsedi ve daha önemlisi kontrol dışına çıkmaya başladı.
Bugün Türk Gladio'su Ergenekon deşifre edilmiş durumda ve neticede tasfiye edilecek.
Ancak Ergenekoncular ve yandaşları direniyor. İtalya'da Gladio'yu kimler savunduysa,
Türkiye'de de benzeri simalar aynı şeyi yapıyor.
Bunları akılda tutarak gelelim işin medya yönüne.
SABAH, yayın çizgisiyle demokrasiye ve hukuk devletine sahip çıkıyor. Siyasete müdahale etmek isteyenlerin, Ergenekoncuların dümen suyundan gitmiyor.
Başta da belirttiğim gibi SABAH'ı karalamaya çalışanların ortak noktası; Ergenekon çizgisini savunmak, operasyona çamur atmak, askeri kışkırtmak.
Özellikle son bir yıllık döneme baktığınızda; başta Hürriyet, Milliyet ve Vatan olmak üzere bazı gazetelerin Ergenekon hakkında sustuklarını, mecbur kalmadıkça bu konuda haber yapmadıklarını görürsünüz.
Bu medya organlarında çalışıp siyasi ve hukuki konularda kalem oynatan kaç kişi var?
Diyelim ki 100 kişi. Bunlardan 95'inin aynı tavırda olması; yani Ergenekon meselesinde maymunlaşırken (" görmedim, duymadım, konuşmadım ") SABAH'a kara çalması çok manidar değil mi?
Görüyoruz işte: Bu süreçte ' Pinokyo Yakup', ' Bidon Kafa', ' Mitoman Borat' gibi yazıcılar işi gücü bıraktı, SABAH'a saldırıyor.
Hoş bizde de, Aslan Amcasının kucağında zıpladığı çocukluk günlerini özleyen ' AD Borazanı' da onlardan aşağı kalmıyor.
(Bu arada Alparslan Türkeş'in 1950'lerde ABD'ye giderek Özel Harp eğitimi aldığını da belirtelim ki bağlantılar tam olsun.)
Bugünler geçecek.
Kazananlardan biri de
SABAH olacak.
"
İyiyi " yani
demokrasiyi ve
hukuk devletini savunduğumuz için olmayacak bu.
İyiyi savunan nice kişi, grup ya da parti hüsrana uğramıştır bu topraklarda.
Kazanacağız çünkü hem halkın eğilimleri, hem de dünya şartları bunu gerektiriyor.
Yayın tarihi: 6 Temmuz 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/07/06//akoz.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.