Göcek dolaylarında neler oluyor?

Mevsim geldi! Miniminnacık bikiniler, sırt dekolteleri, kısacık şortlar ve çıplak ayaklar için bakım şart. Bodrum'un 'beach'lerine, Çeşme'nin kumsallarına gitmeden önce her yıl olduğu gibi bu yıl da ön hazırlık için herkes Göcek'in yolunu tutuyor. Burada hem kışın stresi atılıyor hem de bronzlaşılıp, bakım tamamlanıyor. Ama Göcek'in yolu emin olun ki sadece izole teknelerde güneşlenmek için tutulmuyor. Bana sorarsanız dünyanın en güzel koylarına, en enfes denizine, bir de en lezzetli kuşbaşı kaşarlılarını yapan Karadeniz pidecisine sahip Göcek'te bakın neler oluyor neler... Dalaman Havalimanı'na indiğinizde tanıdık bir simaya rastlamamak imkânsız! Her ne kadar bu havalimanı Marmaris, Fethiye, Datça, Ölüdeniz, Kaş, Kalkan de dahil pek çok sayfiye yerine giden yerli yabancı turisti ağırlasa da, Göcek yolcularını diğerlerinden ayırt etmek hiç de zor değil. Genellikle büyük bavullar kullanmayan, ya bir çantası ya da çekçekle seyahat eden 'Göcekliler'in ne de olsa yazlık ihtiyaçlarının tümü teknelerinde mevcut. Hem de iki sene önce açılan ve Dalaman-Göcek arasındaki yolu iyice kısaltıp sadece 20 dakikaya indiren tünel sayesinde artık seyahat çok kolay. Çalışanlar, cuma akşam uçağı ile gelip, pazartesi sabahına kadar kalabiliyor. Zaten her ne kadar Türk Hava Yolları ek seferler düzenlese İstanbul'dan Fethiye'ye giden hafta sonu uçaklarının biletleri sezon başında tükeniyor. Göcek'te onlarca koy var ama çok daha popüler. Sarsala, Hamam, Binlik, Yassıcalar, Bedri Rahmi, Panço, Tersane Adası, bir de Belma Simavi'nin evinin bulunduğu Domuz Adası'nın önü, tekne bağlamak için yarışılan koyların başında geliyor. Hatta burada teknesini bağlayacak bir yer bulamayanların teknelerini birbirlerine bağladıkları bile oluyor. Bu yüzden kaptanlar burada yer kapmak için gün ışımadan yola çıkıyor. Hamam'daki kıyı lokantasında yaz zamanı yer bulunmuyor. Önceden rezervasyon yaptıran akıllılar ise leziz deniz böceklerini rose şarap eşliğinde yiyor. Göcek'te gazetecilere yakalanmak istemeyenlerin düğünü, Kızılada'da bu yıl hizmete giren Fener'de yapılıyor. Söylenene göre burada gün batımını seyretmek başka hiçbir yerdekine benzemiyor. Bu yaz Göcek'e gidenler Fener'de erken bir akşam yemeği yemeden dönmüyor. Tekneden tekneye ziyaretler Göcek'te çok popüler. Hafta arası öğlen yemekleri, hafta sonları ise akşam davetleri fazlasıyla 'in'. Denizin üzerinde tabii ki en tercih edilen yemek balık. Deniz mahsullerinin binbir çeşit mezesini yapan 'usta' bir aşçı ise altın değerinde. Tabii hayat her zaman bu kadar 'lüks' geçmiyor. Koy koy dolaşıp hizmeti 'tekneye' getiren dondurmacı ve balıkçılar kadar, takasında hazırladığı gözlemeleri sıcak sıcak satan gözlemecinin telefonu ise tekne sahipleri arasında kara borsa. Özellikle öğlen saatlerinde gözlemecinin telefonu hiç susmuyormuş. Tabii Göcek'te hayat her zaman denizde geçmiyor. Küçük bir sahil kasabası görünümündeki Göcek'te Swissotel'e ait Port Göcek Marina'nın içindeki Sundowner hem inanılmaz manzarası hem de lezzetli yemekleri ile her akşam dolup taşıyor. Başta da belirttiğim gibi İstanbul veya Ankara'da bulunmayan lezette Karadeniz pidesini Dursun Usta, Göcek'te yapıyor. Derme çatma bahçesinde aklınıza gelen herkesi görmek mümkün. Dursun'un sadece pideleri değil köftesi ve pirzolası da teknecilerin uzun yollar aşarak Göcek'e inme nedenlerinin başında geliyor. Emin olun Göcek'in keyfini çıkarmak için tekne sahibi olmaya gerek yok! Her ne kadar Göcek bin tekne kapasiteli dört tane marinasıyla tekne turizminde Türkiye'nin bir numaralı beldesi olsa da, karada kalmak da deniz kadar keyifli. Göcek'in iki şık oteli Swissotel ve benim kişisel favorim Efe Hotel, denizin tadına varırken ayağını karaya basmak isteyenler için ideal.