Bu arada bir odaya toplanan 400 kişiyle,
'AB'ye Müslüman bir ülkeyi alırsak, yönetilemeyecek kadar çok sesli bir birlik mi oluruz' diye de tartışıyorlar ve AB'nin yeni üye ülkelerinden araştırmaya katılanların yüzde 19'u, bu soruya hayır cevabını veriyor. Sanırım bu da bizim için iyi bir şey. Örneğin
Bulgaristan, Slovenya ve Macaristan'ın Müslümanlarla yaşama deneyimi var ve bir sorun görmüyorlar. Ama onların da amacı Fransa'yı yakalamak. İşte bu amaca ulaşmaya çalışırken, Türkiye gibi fakir bir ülkenin yapılacak desteklere ortak çıkmasını istemiyorlar. Ortaya çıkıyor ki Türkiye'ye karşı destek en fazla Doğu Avrupa'da düşüyor.
Niye bu kadar önemli bu çalışmalar?
Bence İrlanda örneği bu soruya yeterli bir cevap olabilir. Neticede 4 milyonluk bir ülke ama
Lizbon Anlaşmasını veto ederek AB'nin sisteminin bozmayı başardı.
Özetle Türkiye AB'ye üye olmak için sadece ev ödevlerini yerine getirip, reformları hızla gerçekleştirmesi yetmeyecek, 27 ülkenin 27'sini de tek tek ikna etmesi gerekecek.
Yayın tarihi: 27 Haziran 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/27//haber,CB3EDD789D014298A1669002C1A1C5AF.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.