Futbolu biz oynadık. Finali de biz hak ettik.
Bırakın finali Avrupa Şampiyonluğunu da biz hak ettik. Ama ne oldu?
Aptalca üç hatalı golle tüm hayallerimiz yıkıldı. Birinci gol. Top bizde, gole giderken kaptırdığımız topla gol yedik. Nerede Rüştü Reçber?
İkinci gol. Pozisyon yok, sadece yüksek bir yan orta var. O yüksek topa Rüştü Reçber çıktı. Boşa çıktı. O top da gol oldu. Üçüncü gol. Yine top bizde. Rakibe ikram ediyoruz. Sonra o top üç kişinin arasından gelip gol oluyor. Nerede Rüştü Reçber?
Anlatmaya çalıştığım nokta şu.
Koskoca Almanya. Avrupa ve dünya şampiyonu Almanya, kalemize üç kez gelebiliyor. O da bizim hatalarımızdan...
Eğer kalede iyi bir kaleci olsaydı, bu maç böyle mi olurdu?
Elbette tüm faturayı Rüştü Reçber'in önüne koymak istemem. Basit ve sıradan hatalar var ama en büyük hatayı takımın kaptanı ve en tecrübeli oyuncusu yapıyorsa o zaman kendimizi analiz etmek zorundayız. BAŞIMIZ DİK AYRILDIK Türkiye, Türkleri gururlandıran bir futbol oynadı. Stattan başımız dik ayrıldık. Karşılaşmanın sonunda
Türk futbolcusu alkışlar içinde uğurlanırken, Almanya'nın sahada çılgınca sevinmesi, bu maçın büyüklüğünü gösterir.
Bu maçın büyüklüğü Türkiye'ye aittir. Sadece Almanya sevindi.
Şimdi gelelim futbolun gerçeğine... Sahaya 14 kişi çıktık. Üstelik bu takım rezerv takım. Ama 10 futbolcu görevini yaptı. Bütün dünyaya Türklerin çağdaş futbol oynadığını kanıtladı. İşte önemli nokta da bu.
Türkiye evine dönerken 'Avrupa'nın 4 büyük takımından biri' unvanı ile dönüyor. Belki skor olarak 4. konumda olabiliriz. Ama futbol olarak birinci olduğumuzu kabul edelim.
MESAJ: Fatih Terim, Türkiye'deki misyonunu tamamladı. Artık bundan sonra yapacağı bir şey kalmadı. Türkiye, Terim'e teşekkür etmeli. Ben buradan o görevi 70 milyon adına yapıyorum. Sağol Adanalı.
Yayın tarihi: 26 Haziran 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/26//kanat.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.