Ligden yorgun çıkan Ulusal Takımımızın, yüksek disiplinli ve takım ruhunu ön plana çıkaran oyununu çok beğendik.
Bu yürekli ve istekli futbol bizi finale taşıyacaktır. Yani şampiyonluğa! Fatih Terim,
"Eleştiriler, oynayanlara saygısızlık" dese de bu saygısızlığı yapmaya mecburum. Çünkü; Terim
"Sistemimiz 4-3-3, sistemin kilit taşları savunma dörtlüsünün iki kanat oyuncusu" dedi. Gördük ki, sistemimiz klasik 4-4-2. Bu sistemin en önemli oyuncuları iki kenar oyuncusu değil, Tuncay Şanlı.
Cesur yürek Tuncay hem çizgide hem orta blok ile hücum arasında inanılmaz performans gösterdi. Maçı iki boyutlu oynadık. İlk 45 dakikanın analizi şuydu:
1-Santraforumuz Semih Şentürk her hücuma çıktığında sanki Alex'i aradı. Ayrıca partneri Mevlüt Erdinç'le uyum sağlayamadı.
(Fatih Tekke aranıyor) 2-Çift ön libero ile oynadık. Mehmet Topal geri dörtlünün önünde mükemmel oynadı. Hücuma çıkan Marco Aurelio ise kenar oyuncuların boşluklarını doldurmaya çalıştı.
3-İki kenar oyuncuları sürekli hücuma çıktılar. İbrahim Kaş dönüşlerde faul yaptı. Hakan Balta ise hücumlara çıkarken top kaptırdı.
(Attığı gol harikaydı) 4-Hücumda yüksek toplara kafa vurmadık. Savunmada yüksek toplara kafa vurdurduk. Bu işi tek başına çelik korseyle oynayan Gökhan Zan yapmaya çalıştı, yapamadı.
(İbrahim Toraman aranıyor) İkinci 45'te oyuncu ve sistem değişti. Tek ön libero (Marco) tek santrafor (Şentürk) oynadık. Bu kez 4-4-1-1'e döndük.
Belözoglu-Karadeniz ikilisi ayağa top oynadılar. Araya atılan her topa Tuncay gidince maçın kalitesi ve temposu yükseldi. Çok adamla hücuma çıktık; rakip ceza alanında baskı kurup golü bulduk.
Bu maçın iki özel mesajı vardı; 1-Son 25 dakikaki Şentürk-Altıntop değişikliği Kahveci'nin de partnerini belirledi.
2-Terim; birinci kalecim Volkan Demirel demişti. Reçber ise harika oynadı.
KISSADAN HİSSE; Köylünün biri kralın hayatını kurtarmış. Kral, "Ne istersen iste" demiş. Köylü "İş isterim" demiş. Kral "Ülkemi gez ve beğendiğin işi bana söyle" demiş. Köylü hem rahat hem bol paralı iş aramaya başlamış ve bulmuş; adamın biri elinde ki sopayı sallıyor ve bir orkestrayı yönetiyor. Hem kolay hem bol paralı işe yani orkestra şefliğine talip olduğunu krala söylemiş. Kral nemi yapmış? Elbette kahkahalarla gülmüş.
Anlatmaya çalıştığım olay şudur: Bu adam ne iş yapıyor ki, bu kadar çok para alıyor diyenlere sesleniyorum.
O adam bir orkestra şefi. Çok kolay gözüken meslekler aslında en zor olanıdır.
Bu nedenle "Bir tane Terim, 550 tane milletvekili var" sözü doğrudur.
Yayın tarihi: 21 Mayıs 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/21//haber,5D4C6C4C6FCE42B083BC1C31BB4BB4FC.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.