Başbakan
Erdoğan 22 Temmuz seçimlerinden hemen sonra şöyle diyordu:
"Türkiye partisi olduğumuzu tescillemek için yerel seçimlerde İzmir, Çankaya, Trabzon, Diyarbakır ve Tunceli'de belediye başkanlıklarını almamız lazım." AK Parti'nin yeni hedefi iddialıydı, siyasi arenada dalgalanma yarattı.
"Ne oluyor, AK Parti kaleleri mi zaptedecek?" Kastedilen CHP'nin ve DTP'nin güçlü olduğu ve
"kale" olarak nitelenen kentlerdi.
Gerçekten de o günden sonra AK Parti teşkilatları özellikle adı geçen kentlerde yoğun bir çalışma başlattı.
Şimdi o sözlerin üzerinden yaklaşık 10 ay geçti. Hedef değişmedi ama siyaseten çok şey değişti. AK Parti hakkında kapatma davası açıldı, türbanla ilgili Anayasa Mahkemesi kararı sarsıntı yarattı ve siyasette bir belirsizlik gerçeği ortaya çıktı.
Peki, bu zeminde AK Parti'nin hedef koyduğu
"Kaleler"de durum ne?
İlk durağımız
İzmir... Anavatan Partisi dönemini saymazsak, İzmir
"sol" ve
"Laik Cumhuriyetçi" kesimlerin kalesi oldu.
Ancak bu durum 22 Temmuz seçimleriyle değişme sinyali verdi. Çünkü CHP ile AK Parti arasındaki oy farkı sadece 95 bindi.
İzmir gibi bir
"kale" de farkın bu kadar azaltılması herkesi şaşırtırken, AK Parti'yi umutlandırmıştı.
Seçim döneminde CHP'nin aksine sola açılan AK Parti, seçim sonrası İzmir yerelinde bu açılımı biraz daha artırdı.
Özellikle CHP kökenli
Erdal Kalkan'ın yürüttüğü siyasi çalışma İzmir'de kısa sürede sonuç verdi ve 8 Mart'ta AK Parti'ye yaklaşık 4 bin kişilik bir
"sol" katılım oldu. Bu geçiş, AK Parti İzmir teşkilatlarında heyecan yarattı.
Ancak, sadece 5 gün sonra kapatma davası haberi gelince işin rengi biraz değişti. AK Partililer
"Bizi ne bekliyor?" kaygısına kapıldı. Tabii bu bilinmezliğe rağmen İzmir'i alma konusundaki iddialarından vazgeçmiş değiller. Hem iddiaları sürüyor, hem de iddialı adaylarla seçime hazırlanıyorlar...
Bir CHP'li şöyle diyor:
"Her şey normal gitseydi, dava olmasaydı da AKP'nin işi zordu. Ama buranın dokusuna uygun bir aday çıkarırsa ve çevre yolları ile diğer yatırımları yapıp bunu da İzmirli müteahhitlere verirse iş değişebilir..."
AK Parti'nin stratejisi Gelelim AK Parti'nin adaylarına... AK Parti'nin olası İzmir adayları arasında dört önemli isim var. İzmir Milletvekili
Erdal Kalkan, Buca Belediye Başkanı
Cemil Şeboy, Genel Başkan Yardımcısı
Nükhet Hotar Göksel ve İzmir milletvekili
Taha Aksoy...
Üç dönemdir Buca Belediye Başkanlığı yapan
Cemil Şeboy'un başarılı bir yerel yöneticilik geçmişi var.
Nükhet Hotar ise hem üniversite camiasından geliyor hem de parti yönetiminde etkili. Geçen dönem AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan
Taha Aksoy, 22 Temmuz seçimlerinde milletvekili oldu ama adı yeniden belediye başkanlığı için geçiyor. Belediyecilik konusunda iddialı bir isim.
Erdal Kalkan'a gelince... Solla AK Parti'yi İzmir'de buluşturan isim olarak biliniyor. Gücünü de buradan alıyor. Son dönemde yoğun çalışmasıyla dikkat çeken
Kalkan'a İzmir'deki şanslarını soruyorum.
"Aradaki farkı kapatacak tırmanış devam ediyor. İzmir'e ciddi yatırımlar yapıldı. Pazar günü (bugün) başbakan çevre yolunun açılışını yapacak. Büyük yatırımlar söz konusu. İzmir'de AK Parti'nin yaptıklarından şikayet yok. Sadece
'Bizim yaşam biçimimize ne olur?' kaygısı var. Biz bu kaygıyı büyük ölçüde kırmıştık.
Kapatma davası kaygıyı yeniden hatırlatsa da sonucu değiştiremeyecek ve seçimi biz alacağız."
AK Parti cephesinden İzmir seçimlerine böyle bakılıyor.
Bu madalyonun bir yüzü.
Bir de
CHP yüzü var. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı ve birçok ilçe belediyesini elinde bulunduran CHP, fethedilmek istenen İzmir kalesini kaptırmamak için nasıl bir yol izleyecek?
Baykal, Büyükşehir Belediye Başkanı
Aziz Kocaoğlu'nu yeniden aday gösterecek bir işaret verdi mi?
Yeni ilçeleri CHP'nin kazanması mümkün mü?
Ve İzmir'de MHP, DSP ve DP'nin bir etkinliği var mı?
Bu soruların cevabını önümüzdeki hafta vereceğiz.
Yayın tarihi: 15 Haziran 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/15//haber,DFF72505EDC3498A9C0FDE889B8CC44A.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.