Leyla Alaton'un kebapçısı: Şeyhmus!

Geçen perşembe, Sofa Otel'in en üst katındaki sanat galerisi Art 8'in açılışında Leyla Alaton ve eşi Mehmet Günyeli ile karşılaştık. Önceden tanışmıyorduk. Biraz 'Sex and the City' muhabbeti, biraz memleket meseleleri, çabucak kaynaştık. Ardından da Longtable'da beklenmedik bir yemeğe indik. Sohbet muhabbet çok renkliydi. Ancak Leyla Hanım ve Mehmet Bey'in damak tadı konusundaki hassasiyet ve düşkünlükleri hayli çarpıcıydı. Çünkü yemekler geldikçe, özellikle Mehmet Bey'in yüzünde oluşan Garfield gülümsemesi durumu açık ediyordu.

Hemen gidip yedim
Yemeği yedik ama yemek sonrası bile yemek konuşmaktan çekinmedik. Leyla Alaton tam bu sırada çok gizli bir sır verir gibi 'Kebabçı Şeyhmus' diye fısıldadı. "Çemberlitaş'ta. Git bayılırsın..." dedi. Güzel yemek Fizan'da olsa bu bünye koşturur. Önceki gün, Şeyhmus'ta yemek yemeyi adet edinmiş ekonomi yazarımız Abdurrahman Yıldırım, daha önce burada yemek yememiş olan beni, ekonomi müdürümüz Cüneyt Toros'u ve spor müdürümüz Serdar Ali Çeliker'i atının terkisine attığı gibi Kebapçı Şeyhmus Usta'ya götürdü. Usta bize 'Şeyhmus Kebabı' pişirdi. Toprak kaplarda yoğurt, şahane bir acılı ezme, sıcacık lavaş ve pide ekmekler hazırladı. Kıymadan yapılan 'Şeyhmuş Kebabı', doğu lezzetlerine ve baharata bayılanların kaçırmaması gereken çok özel bir lezzet. Bu arada mekan, önünden geçerken farkına bile varamayacağınız hatta sıradan bir kebapçı zannedeceğiniz bir esnaf lokantası. Yani öyle lüks bir dekor filan yok. İşin keyfi de burada zaten. Ama iş dünyası Şeyhmus'u keşfetmiş bir kere. Mustafa Koç bile ayda bir kez mutlaka uğruyormuş Şeyhmus'a. Fiyatlar bir esnaf lokantasının biraz üstünde ama bunu hak ediyor. Dört kişi, tatlısız 94 YTL hesap ödedik. Gitmesi de çok kolay. Çemberlitaş Cami'sinin önüne gidince kime sorsanız gösteriyor!