'Türkiye de Milli Takım gibi kaostan kurtulmalı'

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, kapatılması davası sürecinde AKP'nin 'gelecek kaygısına' düştüğünü belirterek, sürecin hızlandırılmasını istedi. Baykal CHP grup konuşmasında şu mesajları verdi:

MARKA, İHALE VE ŞATAFAT: Başbakan, 'CHP ticaretle uğraşıyor, biz AKP olarak ticaretle uğraşmayız' demiş. AKP'lilerin profiline bir bakalım: Hepsi marka giyiyor, 5 veya 7 yıldızlı otellerde tatil yapıyor, son model araba kullanıyor. Her türlü şatafatı kendileri için meşru ve hak görüyor, varolanı satıp günü kurtarıyor. Yani böyle bir tezgâh dönüyor.

SABIKAYI GÖRECEKSİN: Başbakan bir de, 'CHP demokrasi sabıkalısıdır' diyor. Senin yasaklarını kaldıran parti CHP'dir. CHP olmasa kim bilir şimdi nerede ne yapıyor olurdun. Dokunulmazlığın kalkınca kim sabıkalı göreceğiz.

TÜRBANLI YALNIZ MI?: Türbanlı bir kızımız çıktı, samimiyetle, "Ben Atatürk'ü sevmiyorum, Humeyni'yi seviyorum" dedi. Bu kızımızın Atatürk'ü sevmemesini de demokrasi anlayışımızın gereği saygıyla karşılıyoruz. Ancak kızımız daha da ileri giderek 'İngilizler kalsaydı, özgürlüğün fazla olurdu' diyebiliyor. Bu sadece bu kızımızın düşüncesi mi, yoksa geniş bir kesimin mi?

SORUN CUMHURİYET: Bu sözleri duyunca "Atatürk'ün resmini indirin" diyen AB sözcülerini, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın, 'Türkiye'de Müslümanlar baskı altındadır' sözünü, AKP zihniyetini hatırlıyorum. Dillerinin altında başka baklalar var. Ortada da ciddi bir tehlike var. Ben diyordum ki, sorun türban değil laiklik. Şimdi daha ileri giderek diyorum ki, sorun rejim, cumhuriyet ve bağımsızlıktır.

KAOS BİTMELİ: Mahkeme sonucu ile ilgili senaryolar havada uçuşuyor. 'AKP treninden inenler bir daha binemez' deniliyor. Trene bir daha binilememesi bir tehdit olarak sergileniyor. Bu durum Başbakan'ın ruhsal dağınıklık içinde olduğunu gösteriyor. Bu tablo daha fazla uzamamalıdır. Türkiye milli maçta 70. dakikadan sonra nasıl bu kâbustan kurtulduysa; Türkiye de bu kaostan bir an önce kurtulmalıdır.