Âkil Adamımız
Yavuz Baydar benden önce davranıp konuya girdi. Aslında günlerdir kafamda bu konu vardı, ama Van'daki harika anılarımı kesmek istemediğim için erteliyordum. Yavuz dün, hele de okurlardan gelen yığınla (Bana da geliyor) email üzerine görüşlerini, aslında bu mesleğin temel ilkelerini çok net ortaya koyunca, daha fazla beklememin yanlış olacağını düşündüm. Van öykülerimi bitiren son yazımı yarına bıraktım.
Sabah gazetesi tarafsızlığını yitiriyor. Görünüm o..
Bugün yaptığımız gazeteyi, bu gazeteyi aldığı zaman birlikte yediğimiz yemekte ilkelerini anlatan, daha sonra, tüm Sabah gurubuna verdiği yemekte adeta bir "Söz" olarak ilan eden
Ahmet Çalık'ın beğenebileceğini de düşünmüyorum.
Çünkü özellikle birinci sayfada yoğunlaşan görüntü, Çalık'ın bu köşede aynen yayınladığım ilkelerine uymuyor.
Sabah'ın yeni sahibinin sözleri, aslında bizim mesleğin temeli. Onun tarafından icat değil, teyit edilmiş ilkeler..
Yorum özgür, haber tarafsız!.. Gazete haberi tarafsız vermeye mecburdur. Her haberi verir. Haberin başlığında ve içeriğinde yorum yapmaz.
Yazarlar, bu haberleri istedikleri gibi yorumlama özgürlüğüne sahiptirler.
Sabah'ı yazarları taraflı yapmaz.. Bu gazetenin kuruluşundan beri değişmez ilkesidir bu. Sabah'ı Sabah yapan ilke.. Her yazar görüşlerini özgür ve bağımsız yazar. Yazılarına müdahale edilmez. Bu yüzden bu gazetenin sütunlarında birbirlerine çok ters düşen yazıları okuyabilirsiniz.
Sabah'ı haber tercihleri, haber başlıkları ve haber içerikleri taraflı yapar. Burada titiz davranmazsanız, bir partinin, bir görüşün, bir liderin borazanı durumuna düşersiniz. Son zamanlarda Sabah özellikle iki önemli haberde tarafsız olamadı.
Başbakana yakınlığıyla bilinen
Remzi Gür'ün Meclis'te oy satın almak için rüşvet teşebbüsünden mahkûm olması haberine yer vermedik.
Ardından AİHM'nin türbanla ilgili bir kararını, küçülterek ve de biraz saptırarak iç sayfalarda yayınladık.
Son zamanlarda Sabah, birinci sayfa başlıklarında haberi tarafsız verme ilkesinden vazgeçip resmen yorum yapmaya başladı.
Cumartesi günü Serdar (Turgut) ne kadar haklı değiniyor, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararını veren başlığa..
"Yasak kızım!.."
Bu bir haber değil, yorum başlığı.. Gazetenin hemen tüm yazarları, olayı böyle yorumlayıp, yazılarına bu başlığı özgürce atabilirlerdi.
Ama içlerinden bir tanesi de bu kararı, bazı genç kızlarımızın "Bunlar sonunda beni de örtünmeye zorlayacak" endişelerini ortadan kaldırdığı için alkışlayabilir ve yazısının tepesine "Artık korkma kızım" sözcüklerini oturtabilirdi.
Ayni habere "Yasak kızım" ya da "Artık korkma kızım" demek yorum farkıdır.
Oysa habercinin yorum yapma hakkı yoktur. O haberi verir. Yorumu okur yapar, dilerse, gazetenin yorumlarını ve yorumcularını da okuyarak. Yorum okurun hakkıdır.
Gazetenin görevi, tek görevi, şaşmaz görevi haberi, ama her haberi yorumsuz vermektir.
Ahmet Çalık gazeteyi satın aldığı günden beri herkesin gözü üzerimizde. Her satırımız, her harfimiz kontrol altında. En basit tesadüfler bile, Sabah'ı damgalamak için kullanılıyor.
Yani, Yazı İşlerimiz, bugünlerde her zamankinden daha titiz, daha dikkatli olmak ve gazetecilik, bu arada Ahmet Çalık ilkelerine çok daha saygılı davranmak zorunda. Yoksa, tarafsız Sabah gider. Geriye AKP borazanı bir besleme gazete kalır. O zaman yıllardır bizi bitirmeye çalışıp da başaramayanların ekmeklerine yağ sürer, Sabah'ı kendi ellerimizle yok ederiz.
Bugünkü Tüm Yazıları
Sabah'ın tarafsızlığını korumak..
Yayın tarihi: 10 Haziran 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/10//uluc.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.