kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Haziran 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Başarmanın sonu yok!..

İki mucizeye şahit oldum iki gece arka arkaya.. Oldum da yazmam gecikti. Öncelikler, reklamlar falan derken bugüne kaldık..
İlki Aya İrini'deydi.. Dr. Zafer Mutlu konseri.. Yok canım, bizim gazeteci değil, doktor Zafer bu.. Bulgaristan göçmeni.. Ankara'da yaşıyor.
"Her şey senin bir yazınla başladı, 2001'de Hıncal Ağabey" dedi.. Nessun Dorma'yı öyle bir anlatmışım ki, fırlamış, dükkânları dolaşmış, plağını bulmuş.. Dinlemiş.. Dinlemiş.. "Ben de söylerim" demiş içinden..
Ve de Aya İrini konseri Nessun Dorma ile başladı doktorun.. Ne de güzel söyledi, Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Akademik Orkestrası eşliğinde..
7 yılda kendi kendisini yetiştiren birisinin Aya İrini'de konser vermesi mucize değilse nedir, sizce.. O da farkındaydı ve öyle heyecanlıydı ki.. "Ya sözleri unutursam" diyordu..
Doktor opera aryaları söylemedi sadece.. Napolitenler, Azeriler, türküler, şarkılar da söyledi.. Ne güzeldi.. Daha da güzel olurdu..
Gece lafa boğulmasaydı..
Bu meslekteki ilk ustalarımızdan Şinasi Nahit "Bu memleket uzun laftan battı" derdi hep..
Efendim konser Çağdaş Yaşamı Destekleme adına.. Yani ulvi bir hedefi de var. Tamam.. Elimizdeki programda, duvardaki afişlerde yazıyor zaten. Oraya gelen herkes de biliyor derneği..
Nutuklar, nutuklar nutuklar.. Plaketler.. Alan konuşuyor, veren konuşuyor.. Yetmezmiş gibi bir de her iki şarkının arasına, kim seçmiş, niye seçmiş, neden seçmiş bilinmez, şiirler.. İlkokul müsameresine döndü işler.. Araya bir de Cem Yılmaz katsalardı bari.. Daha rahat gülerdik.
Yapmayın.. Güzel geceleri şova boğup öldürmeyin.. Müziğe bir türlü konsantre olamadık. Sanatçılara da yazık, izleyiciye de..
Ertesi gece Caddebostan Kültür Merkezindeydim.. Bilgi Üniversitesi'nin Rent'inden sonra, bu defa bir lisenin Cats'ini izlemek için..
Müzikal tarihinin en ünlü ve en uzun ömürlü oyunlarından biri.. Andrew Llyod Webber'in harikası..
Kaç yıl evveldi hatırlamıyorum, Londra'da izlemiş ve büyülenmiştim.. Oyun Sarah Brightman'ın söylediği o dünya romantiği şarkı Memories'le bitince, saat gecenin on biri gibi sokakta bulmuştum kendimi.. Hafif yağmur çiseliyordu. Melodiyi ıslıkla çalarak yürümeye başladım.. Hayallere dalmışım.. Dünyaya döndüğümde saat biri geçiyordu. Issız, loş ve dar bir sokaktaydım, benden başka kimse olmayan.. Öylesi sürüklemişti beni Cats..
Ve de şimdi lise öğrencileri vardı karşımda, West End'in profesyonelleri değil..
Eyüpoğlu Eğitim Kurumları'nın öğrencileri ama ne şeker, ama ne tatlı, ama ne güzeldiler..
Asker arkadaşım Devlet Tiyatrosunun büyük aktör, eski müdürlerinden Raik'in oğlu Kürşat Alnıaçık koymuş sahneye.. Valla helal olsun.. Saim Dereli harika, gerçekten harika kedi makyajları yapmış çocuklara..
Atilla-Marina Ayhan'ın kostümleri de olağanüstü.. Yani görüntü Londra..
Gençler kendi sesleriyle söylüyorlar, Cats'i İngilizce.. Ve de ne güzel söylüyorlar.. Evrim Toker'in dansları nasıl güzel, nasıl çarpıcı..
İnanılması güç bir mucize bu.. Lise öğrencileri ve Cats Müzikali.. Bu kadar mı başarılı, bu kadar mı güzel olur?..
Dışarı çıktığımda yağmur yağmıyordu ama ben geleneğimi sürdürdüm.. Marina'ya gittim, Ertekin'e.. Ve loş sahilde yürüdüm.. Islıkla Memories'e, anılarıma dönerek..