Şeyh Sait'in torunu
Melik Fırat, bir tarihte Nazlı Hanım'a (Ilıcak) söylemiş, geçen gün naklediyordu.
"Ben kavak ağacıyım. Sen, hayır çınar ağacısın diye ısrar ediyorsun. Hiç kavak çınar ağacı olur mu?.."
Olmaz tabii Melik Fırat.. Öyle bakarsan..
Peki ya şöyle bakarsan..
"İkimiz de ağacız.. Hele de elinde baltalar, birileri üzerimize geliyorlarsa, çınar, kavak, kayın, gürgen olmamız fark etmez, hepimiz ağacız.."
Sevgili kuzenim
Ahmet Taner Kışlalı iki yazısında bir bunu yazardı..
"Ayrılıklarımızın altını çizeceğimize durmadan, ortak yanlarımızla kucaklaşalım.."
Türkler, Kürtler, Rumlar, Ermeniler, Lazlar, Çerkesler, Süryaniler, Arnavutlar, Araplar, Yahudiler ve dahi kimler varsa bu topraklar üzerinde, yaşıyorsa, hepsi, hepimiz, Anadolu'nun ağaçlarıyız.. Farklılıklarımız, zenginliğimizdir..
Orman, içinde ne kadar çeşit ağaç taşıyorsa, o kadar güzel değil midir?..
"Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine.."
Yayın tarihi: 10 Haziran 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/10//haber,CB0972C526B14D6EA4216C909B49D60A.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.