Büyük markalar gelirlerinin önemli kısmını çanta, fular, anahtarlık gibi yan ürünlerden elde ediyor.
Dikkat! Lüks peşimizde!
İstanbul'da lüks yatırım aldı başını gidiyor. Gün geçmiyor ki dünyanın en saygın restoranı (bakınız Hakkasan, Spice Market ve Zuma) veya moda markası kapımızın önünde bitivermesin. Mesela İtalya'da bir köy ahalisinin tamamını hasır görünümlü çantalarını ürettirmek için çalıştıran Bottega Veneta'dan tutun da Jimmy Choo, Etro, Lanvin, Marni veya şöyle özetleyeyim aklınıza gelen her marka, Yeni Türk Liralarıma göz koyup birbiri ardına açıp duruyor. "Bize ne? Alan düşünsün," demeyin onların asıl hedefi taksit maksit gözünü kapatıp bir çanta, olmadı bir çift ayakkabı, o da olmazsa fular, cüzdan, anahtarlık alacak orta gelirli. Düşünün Prada'nın gelirinin yüzde 63'ü sadece aksesuardan geliyormuş. Zengin alsa alsa bir çantanın kaç farklı rengini, anahtarlığın kaç farklı desenini alacak. Tamam Victoria Beckham 10 binlerce dolar değerindeki Hermes Birkin'lerin tarih boyunca üretilmiş tüm renklerine sahip, hatta bu çantadan kendine özel renk ve desenlerde de ürettiriyor. Fakat dünyada kaç tane hem futbolcu karısı olup aynı zamanda da şarkıcı bozması var ki? İnanın göründükleri kadar çok değiller. Dediğim gibi bu malların herkese satılması şart! Yoksa 140 milyar dolar değerindeki lüks tüketim sektörü ve bunu ayakta tutan aksesuar departmanı nasıl para kazanacak, değil mi?
YÖNETİCİLER MEMNUN
Konuyu Louis Vuitton yetkililerine açıyorum. Ne de olsa tüm dünya gibi Türkiye'de de bir tane 'özel'i olmasını isteyen her kadın bu markanın yolunu tutuyor. Marka bundan 10 yıl önce, yukarıda bahsettiğim modaevlerinin hiçbiri daha ortalıkta yokken, korkmadan Bağdat Caddesi'nin tam ortasında kocaman bir mağaza açtı. Ve duyduğuma göre sadece çanta ve aksesuar satan mağazanın satışları Fransa'daki yöneticileri yıllar boyunca her sezon daha da memnun etti. Yetkililer "Fiyatlarımız ortada, alım gücü yüksek kesime hitap ediyoruz," dese de sokakta rastladığımız farklı kesimlerden kadınların kolundaki LV logolu çantalar, durumun aslında biraz daha farklı olduğunun göstergesi! Vakko'da da durum değişmiyor, firmanın birbiri ardında açtığı ve sadece fular ve kravat satılan Vakko Butik'lerin önemi
ortada. Kesin sayı verilmiyor ama üzerine bu kadar yatırım yapılan fularlar ve kravatlar eminim Vakko için Zac Posen'in hazırladığı 'havalı' bir gece elbisesinden daha fazla önem taşıyor ve firmaya çok daha fazla para kazandırıyor. Vakko'da fularlar 85 YTL'den, kravatlar ise 89 YTL'den başlıyor. Zac Posen gece elbiselerinin fiyatı ise 10 bin YTL. Hangisi daha uygun? Karıştırın çekmeceleri iddia ediyorum evinizde Vakko imzası taşıyan bir fular, eşarp veya mendil kesinlikle vardır. Anlayacağınız, Vakko da dahil olmak üzere her ne kadar tüm markalar, kendilerini A Plus kategorisinde sunsalar da, emin olun işin kaymağını orta gelirlinin üzerinden yiyorlar. Böyle olmasa aralarında Sarah Jessica Parker, Tom Ford, Victoria-David Beckham, Paris Hilton gibi isimlerin bulunduğu ünlüler 'lüks' ve 'ulaşılmaz' imajlarını herkesin parasının yeteceği bir gözlük ya da parfüm şişesi olarak paketler miydi?
Yayın tarihi: 8 Haziran 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/08/pz/haber,CFCD9DCF803F416DB2CAB9D01B8D9CBE.html
Tüm hakları saklıdır.