Bugün yelken ve denizcilikle uğraşan kime sorarsanız sorun tek bir cevap alırsınız; Türk amatör denizciliğinin dönüm noktası Sadun ve Oda Boro'nun yelkenle yaptıkları dünya seyahatidir. Bu yolculuk, insanlarımızın dikkatini denizlere yönlendirmenin ötesinde denizciliğin zenginlere mahsus bir iş olmadığını da adeta herkesin gözüne sokmuştur. Çünkü Sadun Boro, 'para açısından' zengin bir insan değildir. Maaşla çalışan bir tekstil mühendisidir. Ona rağmen bir yat sahibi olmuştur ve de inanılmaz küçüklükte bir bütçeyle dünya seyahati yapmıştır. Sadun Boro ve eşinin tüm yolculuk boyunca ellerine geçen para ayda 200 dolar civarındadır. 15 Haziran 1968 Kısmet yelkenlisinin dünya turunu tamamlayıp Türkiye'ye döndüğü gündür. O günleri yaşamış biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki; İstanbul'da o günkü coşku, o günkü heyecan, aradan geçen 40 yıl boyunca sadece Galatasaray, Avrupa şampiyonu olduğu gün yaşandı. Onun için tekrar ediyorum, 15 Haziran Türk amatör denizciliğinin gerçekten dönüm noktasıdır. Bu tarih bizim için yelkencilik bayramıdır, amatör denizcilik günüdür. Ancak Sadun Boro'yu biz denizcilerin gözünde yücelten ise sadece bir dünya turu yapmış olması değildir. O her zaman sürekli üreten, yazan ve teşvik eden bir önder de olmuştur.
Naviga'da tam bir yıldır 15 Haziran tarihi, yelkencilik şenliği ya da bayramı, adını ne koyarsanız koyun, bu önemli günün 40. yılı için hazırlanıyoruz. Öncelikle büyük ustamız Sadun Boro için özel bir ek hazırladık. Bu ekte Sadun Boro'nun dünya seyahatinin karadaki bölümünü organize eden değerli büyüğümüz Necati Zincirkıran başta olmak üzere pek çok denizci yazarımızın notları var. Ayrıca İstanbul Yelken Kulübü ile birlikte hazırladığımız en büyük yat yarışlarından biri olan Naviga Cup'ı bu yıl Sadun Boro Kupası olarak düzenledik. Sadun-Oda Boro çifti yarışta ve ödül töreninde yelkencilerle birlikte olacak. Ayrıca üç yıldır yelkenle dünya turu yapmakta olan Türk denizcileri Alim ve Hattaya Sür de Sadun Boro'nun seyahatini tamamladığı tarihte Türkiye'ye giriş yapacak ve büyük törene katılmak üzere İstanbul'a gelecekler. Bütün bunlardan sonra bir iki isteğimizi sizlerle paylaşmak istiyorum. Sadun Boro'nun adını bazı yerlerde görmek istiyoruz. Örneğin İstanbul'un yeni gemilerinden birinin üzerinde Sadun Boro adını görmek hepimizi mutlu edecektir. Bir arkadaşımızın yazdığına katılıyorum, "Sadun Boro'nun Kısmet'le günlerini geçirdiği Okluk Koyu'na onun adını vermeliyiz." Neden Boro üstadımızın bir fahri doktorası olmasın? Ve son olarak neden her yıl en başarılı yelkencilerimize bir Sadun Boro ödülü vermeyelim hem de onun elinden? Ülkemizin tüm değerlerine sahip çıkması gerektiğine inananlardanım. Yukarıdaki öneriler ise yelkenci ve denizci dostlarımızın, yani hepimizin ortak duygusu. Bu en başta bizleri yüceltir, birliğimizi pekiştirir.
Bugünkü Tüm Yazıları
Sadun Boro ve yelkenciler bayramı
Yayın tarihi: 8 Haziran 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/08/pz/noyan.html
Tüm hakları saklıdır.