Deprem iletişim merkezi oluştururuz

"10 dakika sonra büyük ve şiddetli bir deprem olacağı haberini radyoda almamız halinde ne yapacağımıza ilişkin net bir fikre sahibiz aslında: O anda yayını keser, aldığımız haberi, insanların paniğe kapılmasına yol açmayacak bir ses tonuyla ulaştırır ve aklımızda kaldığı kadarıyla alınacak kişisel tedbirler dizisini halka iletir ve insanlara sürekli olarak sükûnet tavsiye ederiz. Sekizinci dakikada -dinleyiciye bildirerek- binayı hızla terk eder ve yakınımızdaki açık alana (herhalde Taksim Gezi Parkı) kaçarız. Asıl sarsıntının bittiğinden emin olduktan hemen sonra da şunları yaparız: Koşarak döner, duruma bakarız. Binamız ayakta kalmışsa, biz hayatta ve sağlam kalmış isek, kule ve anten sistemimiz de çalışır durumda ise, bulabilirsek başımıza birer baret geçirir, olabilecek tüm iletişim imkânlarını seferber eder, bir yandan yanımızda olmayan yakınlarımızın durumlarını öğrenmek için bir hat oluştururken, aynı anda derhal yayın formatımızı değiştirir, alelacele bir 'deprem iletişim merkezi' oluşturur, önce 'altın saatler' adı altında, akabinde 'ihtiyaçlarla imkânları buluşturmak' üzere kesintisiz bir 'âfet yayınına' geçer ve bu yayını durumun gerektirdiği sürece günde 24 saat sürdürürüz."