Vatan gazetesinde ilgi çekici bir haber var.
"Biz, sadece, şekil şartlarına uyulup uyulmadığını inceleyebiliriz" diyen 2 hâkime, diğer 9 hâkim,
"Ya, Meclis, 'Seçimler 20 yılda bir yapılır'
şeklinde bir anayasa değişikliği gerçekleştirirse, buna seyirci mi kalacağız?" diye sormuş.
Dedim ya, 40 yıldır mantık değişmiyor. Demokrat Parti iktidarı, Yassıada'da, Türk Ceza Kanunu'nun 146. maddesinde düzenlenen
"anayasayı cebren tebdil ve tağyire teşebbüs" fiilinden yargılanırken, fetvacı profesörler benzer bir düşünce tarzı geliştirmişti. Diyorlardı ki:
"Demokrat Parti'
ye göre, 'Milletvekilleri verdikleri oylardan sorumlu tutulamaz.'
Ya, TBMM, boyları 1.70'den uzun olan insanların kafası kesilecek diye bir kanun çıkarırsa, milletvekillerini oylarından ötürü sorumlu tutmayacak mıyız? Ardahan'ın, Kars'ın Ruslara verilmesine, İstanbul'un Amerikalılara kiralanmasına, 30 senede bir seçimlerin yapılmasına karar verirse parlamento, gene mebuslar sorumlu olmayacak mı?" İşte bu mantıktan yola çıkarak, anayasanın açık hükmüne rağmen, milletvekilleri verdikleri oylardan sorumlu tutuldular. Baktım, bu defa da aynı düşünce tarzı önümüze çıkıyor. Önce hayali bir senaryo yazıyorlar, gerçekleşmesi muhtemel olmayan bir gelişmeye dayanarak hüküm veriyorlar.
Doğrusu, 40 yıldır abesle iştigal ediyorlar.
Yayın tarihi: 8 Haziran 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/08//haber,5A54EB85554C4DA3AF52860F89685C78.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.